Yine bilinen nedenlerle iş cinayeti yaşandı! Yine işçi ölümü ve yine göçük altında kalan işçiler.
Siirt Şirvan ilçesi Maden köyünde Ciner Grubuna bağlı Park Elektrik Üretim Madencilik Sanayi ve Ticaret AŞ tarafından işletilen bakır madeni ocağı göçüğü 17 Kasım akşamı gerçekleşmiş olmasına rağmen halen göçük altındaki 10 işçiye ulaşılamamıştır. Hükümet yetkilileri ise ancak iş cinayetinin üzerinden dört gün geçtikten sonra maden ocağına ulaşabildiler!
Ailelerin kulağı umutla göçüğün altında gelecek bir iyi haberde. Ama yetkililer de tedbir ve çözüm üretmekten çok işi umuda havale etmişler.
Altı işçi hayatını kaybetmiş 10 işçiye halen ulaşılamıyor, basında öne çıkan haber ise işverenin göçük altında kalan iş makineleri! İşveren gözünde işçinin bir makine kadar değeri yok! İşveren daha fazla üretim derdinde. Daha fazla üretim için işçi can güvenliğinin kale alınmadığı açık, çünkü orası Kürdistan, çünkü orada emek çok ve ucuz, çünkü orada insanın değeri yok ha dağda ha kentte apartman bodrumlarında ha göçük altında ölmüş önemi yok! Önemli olan rejimin ve sermaye düzenini devamıdır.
Yöre köylüleri, “bir yıl önce çatlakların görüldüğünü ve yetkilileri uyarmalarına rağmen önlem alınmadığını” hatta “aynı sahada üç ay önce de heyelan olduğunu ve üç kişinin hafif yaralandığını” söylüyorlar. İşverenin üç ay önce yaşanan göçüğün zararlarını kapatmak için çatlakların üstünü sıva ile kapatıp alelacele üretime başlandığı belirtiliyorlar.
21. yy.da halen heyelandan etkilenen bir maden ocağını düşünün! Yağmur yağdığında heyelanın gerçekleşeceği bile bile tedbir alınmamış bir ocak sahibini düşünün! Bir yıl önce ardından da üç ay önce benzer göçükler yaşanmış ama tedbir almadan üretime devam diyen işvereni ve denetlemeyen hükümeti düşünün!
Ama unutmasınlar, halkımız, işçilerimiz ve emekten-halktan yana siyaset dinamiklerimiz, bunları hesap defterine gün gün işliyorlar, er-geç bunun hesabı sorulacak!
Kapitalist özel mülkiyet düzenine lanet olsun!
Onun koruyucusu şoven rejime de!
21.11.2016
Özgürlük ve Sosyalizm Partisi
