Hrant Dink’in 19 Ocak 2007’de, gazetesinin önünde kurşunlanarak öldürülmesinin üzerinden tam 12 yıl geçti. Katiller, ırkçılar ve sömürgeci devlet tarafından adeta ‘kahraman’ ilan edildi. Her pisliği temizlemek için sığındıkları Türk bayrağı bu sefer Hrant’ın ölümünün katillerinin elinde, ellerindeki kanı meşru kılmak için alelacele verilmişti.
O bir gazeteciydi…
O bir Ermeni’ydi…
O bir devrimciydi…
Hrant Dink; 2002 yılında Urfa’da düzenlenen bir konferansta yaptığı konuşma nedeniyle mahkemelik oldu. Ermeni halkının haklarını, geçmişte yaşadığı soykırımı anlattığı için düzenin sahipleri rahatsız oldular. Ardından yazdığı yazılar hem iktidar tarafından hem de ırkçı yayınlar tarafından sürekli çarpıtıldı, Türk halkına Hrant Dink “Türk düşmanı” olarak yansıtıldı ve Ermeni kimliğiyle hedef gösterildi. Türklüğün bir Ermeni’yi katletme serüveni adeta uzun bir sürece yayılarak 2007 yılına kadar adım adım geldi.
19 Ocak 2007 yılına geldiğimizde Hrant Dink; Büyük Birlik Partisi – BBP üyesi Ogün Samast, Erhan Tuncel tarafından organize bir şekilde öldürüldü. Elbette bu cinayet “öfkeli gençlerin” işiydi. İktidar bu şekilde yansıtmak istedi.
Bir devletin planlı cinayetinin, imhacı anlayışının sonucu olarak Hrant, halkıyla aynı kaderi paylaştı. Resmi tarih kitapları halen Hrant’ın ulusunu ‘hainlikle’ suçluyor, Ermeniler halk ağzında küfür olarak kullanılıyor, birileri çıkıp “affedersiniz Ermeni” diyor. Cinayetin kaynağı tam da buradan geliyor.
Hrant Dink’i unutmadık!
Ermeni halkının ve Kürdistanlı halklarımızın bir kez daha başı sağolsun!
Ahparig!
19.01.2019
Kürdistan Komünist Partisi (KKP)
