2013 Newroz’unun özgürlük hamlesi olması yolunda mücadeleyi yükseltelim!

2013 Newroz’unda ulusal demokratik talepleri kısa bir manifesto ile meydanlarda dile getirelim!

 

Kürt ulusal sorununun çözümünü yakınlaştırmak için:

 * Kürt kimliğinin tanınması ve anayasal güvenceye kavuşturulmasını,

 * Kürtçenin resmi dil olarak kabul edilmesi ve anadilde eğitim-öğretim hakkını,

 * Kürt halkının kendini yönetme hakkını da içeren siyasi bir statünün tanınmasını,

 * Örgütlenme hakkının evrensel standartlara kavuşturulmasını; Kürt, Kürdistan adıyla siyasi parti ve örgütlerin kurulmasının önündeki tüm yasal engellerin kaldırılmasını talep edelim!

Özgürlük ve Sosyalizm Partisi (ÖSP), başlatılmış olan diyalog sürecinin müzakere aşamasında, Kürt ulusal sorununun barışçıl demokratik çözümüne kapıyı açmanın bu dört ana maddenin kabulünden geçtiğini belirtir.

İlerici, Devrimci, Yurtsever Güçleri

Duyarlı Olmaya Çağırıyoruz!

Kürt sorununun tüm taraflarca yoğun tartışıldığı ve “çözüme yakınız” denildiği bir süreçten geçiyoruz. Ancak sorunla ilgili sürdürülen tartışmalar dikkatle izlendiğinde görülecektir ki, “Kürt sorununun çözümü” adı altında çoğunlukla Türk Devleti’nin nasıl bölgesel-küresel aktör haline gelebileceği tartışılıyor. Türk Devleti’nin bölgesel-küresel aktör olabilmesi için de, “pranga” kabul edilen Kürt sorunundan kurtulması gerekiyormuş! Dikkat, Kürt sorununun “çözümü” çoğunlukla bu çerçevede ele alınıyor!

ÖSP, tüm ulusal demokratik güçleri, çözümün “Türk Devleti’ni bölgesel-küresel aktör yapma, Kürtleri ise genel demokratikleşme çerçevesinde sınırlı bireysel haklara razı etme” şeklinde kurgulanmasına birlikte “hayır” demeye çağırır!

Siyasi Statü, Kolektif Kimlik ve Anadilde Eğitim

Olmadan Çözüme Gidilemez!

Ortadoğu’nun mevcut ikliminde Kürtlerin bölgesel denklemin en önemli unsuru haline geldiği ve Kürdistan coğrafyasının hızla siyasal içerik kazandığı,

Kürt halkında “bu yüzyıl Kürtlerin yüzyılıdır” bilinç ve kararlığının gelişip güçlendiği,

Rojava parçamızda talepler çıtasının kültürel haklardan siyasi statü düzeyine yükseltilmesiyle yeni bir Kürt federe yapısına ulaşma zeminin geliştiği,

2014 yılında iki seçimin yapılacak olmasının AKP Hükümeti’ni süreci yumuşatacak arayışlara ittiği ve özellikle hedeflenen başkanlık sistemi arayışlarında Kürtlerin desteğine parlamentoda da ihtiyaç duyulduğu bir evrede, Türk Devleti, bir an önce Kürt sorununu Kuzey’de toprak ve kolektif kimlik meselesi olmaktan çıkarıp hal yoluna koymak istiyor. Ulusal demokratik güçler olarak buna ortak bir tutumla “hayır” diyelim!

 Anayasada Kürtlerin ve

Diğer Halkların Varlığı Tanınmalı!

Unutmayalım ki Türk Devleti tepeden tırnağa etnik bir yapı olarak kurgulandı, kuruldu. Şimdi “Türk” yerine “Türkiye” denilmesi, ne anayasayı ne de devlet mekanizmasını Türk etnik kimliğinden arındırmaya yetmez. Anayasada farklı ulus ve azınlıkların varlıkları tanınarak eşitlik sağlanmalıdır.

Ulusal Demokratik Birlik Heyeti Oluşturulmalı!

Müzakere sürecinde Öcalan ile görüşülmeli, görüşü alınmalı, esas bağlayıcı görüşmeler ise Kürt ulusal demokratik hareketini temsil eden bir siyasi heyetle eşit koşullarda ve özgür ortamda sürdürülmelidir. Bunun için bir an önce, Kürdistan ulusal demokratik güçlerinin tümünü temsil edecek bir yapıyla (cephe, kongre, meclis, platform vb.) sürecin muhataplık kurumu yaratılmalıdır.

ÖSP diyor ki:

AKP Hükümeti, Kürt ulusal sorununu toprağından ve kolektif kimlik haklarından kopartarak ele almak istiyor. Buna “hayır”diyelim!

Bir halkın ulusal özgürlüğünün sadece “demokratikleşme” ile sınırlı adımlar çerçevesinde ele alınmasına “hayır” diyelim!

‘Tek’çi zihniyetle heves edilen, statüsüz, bayraksız ve anadilde eğitimden yoksun bir ‘çözüm’ün çözüm olamayacağını Newroz’da haykıralım!

Newroz Pîroz be!

Bijî Azadî, Bijî Sosyalîzm!

2013 MART 

Özgürlük ve Sosyalizm Partisi

(ÖSP)                        

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir