12 Mayıs 1974 yılında başında sömürgeci diktatör Saddam Hüseyin’in olduğu Baas rejimi tarafından asılarak katledilen Kürt Kadın Leyla Qasım ve dört dava arkadaşını 45. yılında da dört parça Kürdistan halkı ve güçleri unutmadı/unutmayacak.
Onları bir kez daha saygıyla anarken onların şahsında, Kürdistan halkının özgür uluslar ailesi içindeki yerini alma çabasını yüzyıllardır kimyasal bombalar, işkence, katliam ve idamlarla engelleyen tüm bölge sömürgeci güçlerini de bir kez daha lanetliyoruz.
1952 yılında dünyaya gelen Leyla Qasım’ın bugün Kürdistanlılar için bir abide haline gelişi; sadece daha çocuk denecek yaşta ulusal mücadele saflarına katılması, dağın zor koşullarına rağmen bir kadın olarak peşmerge yaşamına adım atması değildi.
Uğrunda yaşamını feda ettiği Kürdistan özgürlük mücadelesini gerek ağır zindan koşularında sürdürürken Saddam’ın “benden ve Baas partisinden özür dilersen hem seni affeder hem de seni ihya ederim” söylemini reddetmiştir. Leyla Qasım “Kendimi Kürd ve Kürdistan davasına adadığımı, bu mücadele uğruna idamı onurla karşıladığımı söylemem üzerine çılgınlaşan koca Saddam’ın ne kadar zavallılaştığını gördüm” diyerek Saddam’ı bir paçavraya döndürmüştür. Hem kendisini yargılayanların yüzüne karşı “şu gerçeği bilin ki benim öldürülmemle binlerce Kürt uyanacak” diyerek yargılamayı boşa düşürmesiyle hem de Kürt milli marşı “Ey Reqib”ı okuyarak idam sehpasına giden Kürdistan Ulusal Kurtuluş mücadelesinde sembolleşmiş bir Kürd kadını olmasıdır
Halk üzerinde iz bırakmış kimi kişiler ağıtlarla, destanlarla, şiirlerle abideleştirilip unutulmazlar. Leyla Qasım’da bunlardan biridir. Ölümünün ardından Kürd Şair Cigerxwin’un aşağıdaki dizeleri Leyla’yı anlatan en anlamlı dizeler olmuştur:
Leyla;
Şêr, şêr e, mêr e yan jin e
Nîşan bi dest, Leyla min e
Polaye dil wek asin e!
12-05-2019
Kürdistan Komünist Partisi – KKP