Sonsuzluğa uğurlayışımızın onuncu yılında, fikirleriyle, pratiğiyle Kürdistan ulusal özgürlük ve sosyalizm mücadelesinin kopmaz bir değeri olan Tuncay Atmaca yoldaşı özlemle, sevgiyle anarken O’nun mücadelesine sonuna kadar bağlılığımızı sürdürüyoruz, sürdüreceğiz.
Tabiiki her ölüm erken ölümdür ama Tuncay yoldaşın aramızdan ayrılışı hem kendisi için hem partimiz KKP için gerçekten çok çok erken oldu. Kendisi için erken oldu çünkü iddiaları vardı; ideolojik, politik, devrimci pratik ve mücadele cephesinde hala yapacağı çok şey vardı. Çünkü O, 14 yaşlarında başladığı devrimci mücadeleyi aramızdan ayrıldığı 48 yaşına kadar her şeyiyle yaşadı. Deyim yerinde ise hayatını devrimci mücadeleye adadı. İşte bu deneyimlerini yeni genç kadrolara aktardığı ve aktaracağı bir dönemde kanser O’nu aramızdan alıp götürdü. Partimiz KKP için de bu ayrılık çok erken oldu. Devrimci komünist partilerin çağa uygun politik dönüşümleri hep zor olmuştur. KKP açısından da önemli dönüşümlerden biri olan meşru (yasal) parti kuruluşunun başlarında Tuncay yoldaşımızı kaybetmek çok zor oldu. Çünkü Tuncay Atmaca yoldaşımız politik ve örgütsel sezgileri en güçlü olan yoldaşlarımızdan biriydi. Aradan geçen 10 yıla rağmen hala yeri doldurulamadı. Tunca’yı 31 Temmuz 2014’te yani daha çok genç yaşta kaybettik. Bu her açıdan çok erken yaşanan bir veda oldu. Ve bu sadece KKP’li yoldaşlarının değil Tuncay’ı tanıyan tüm devrimci dostlarının ortak görüşüydü.
Yaşamının son günlerinde, sağlık sorunlarını en ağır yaşadığı günlerde bile yoldaşlarıyla beraber eylemden ve mücadeleden hiç geri durmadı. Çünkü O, 12 Eylül askeri cuntanın idam ettiği Seyit Konuk, İbrahim Ethem Coşkun ve Necati Vardar’ın yoldaşıydı. Onlardan devraldığı bayrağı Kürdistan Komünist Partisi saflarında dalgalandırdı. KKP olarak ondan devraldığımız bu bayrağı söz verdiğimiz gibi taşıyoruz, taşımaya da devam edeceğiz.
O aynı zamanda sistemin, ırkçı Türk devletinin hiçbir kalıbına sığmıyordu. Kapitalizmin ve Kürt halkına karşı savaşan TC’nin askeri olmayı reddederek vicdaniretçi oldu.
Kendini zorlamanın, yapmacık söylem ve duruşun zerresi Tuncay yoldaşta yoktu. Tuncay kendisiyle, partisiyle, Kürdistani kimliğiyle barışık, yaşamıyla herkese örnekti.
Bir kez daha Tuncay Atmaca yoldaşın mücadele azminin, değerlerinin önünde sevgi ve saygıyla eğiliyoruz.
***
TUNCAY ATMACA KİMDİR?
1966 Kars doğumlu olan Tuncay Atmaca yoldaş, ortaokul yıllarında örgütlü politik mücadeleye dahil oldu. 1980 Kasımında GEB (Genç Emekçiler Birliği) üyeliğinden gözaltına alındı. Yaklaşık 40 gün gözaltında kaldı. Bundan sonra da defalarca gözaltı yaşadı. 1990’lı yıllarda Emek Dergisi yazı işleri müdürlüğü yaptığı dönemde tutuklandı. TKEP (Türkiye Komünist Emek Partisi) üyeliğinden yargılandı. Ayrıca Emek Dergisi yazı işleri müdürlüğünden dolayı çeşitli davalardan yargılandı ve 5 yıl cezaevinde yattı. BSP ve ÖDP onur kuruculuğu ve ÖDP İzmir il yöneticiliği yaptı. Özgür Üniversite İzmir çalışmalarına katıldı ve İzmir müdürlüğünü yaptı.
Daha sonra Kürdistan Komünist Partisi saflarına katılarak 2000’li yılların başında merkez komite üyeliği başta olmak üzere birçok görev üstlendi. Sırasıyla birbirinin devamı olan Mezoptamya Sosyalist Partisi Girişimi, Özgürlük Ve Sosyalizm Partisi Girişimi ve Özgürlük ve Sosyalizm Partisi / Kürdistan Komünist Partisi merkez yürütme kurullarında görev aldı.
Tuncay Atmaca 2011 yılında KKP’den bir yoldaşıyla beraber askere gitmeyi reddederek Vicdaniret’ini açıkladı.
Başta Emek Dünyası, Fıratta Yaşam, Sosyalist Mezopotamya, Kürt Solu, Newroz gibi gazete, dergi ve kitap dizilerinde sayısız makaleleri yayınlandı. Ayrıca Sınıf Hareketi İçin Kimi Saptamalar adıyla Gün Yayıncılıkta yayınlanan bir de kitabı bulunmaktadır.
30.07.2024
Kürdistan Komünist Partisi / KKP