1 Eylül Dünya Barış Günü, barışa hasret halkımıza ve tüm dünya halklarına kutlu olsun!
1 Eylül 1939’un üzerinden tam olarak 85 yıl geçti ama dünyada savaşlar son bulmadı. Her geçen gün devletlerin ve hükümetlerin savaş politikaları daha da güçleniyor. Son yüz yılın ilk çeyreği, yaşanan bölgesel savaş ve çatışmalarla bunu gösterdi. Kuzey Afrika’dan Orta Doğu’ya, Asya’dan Doğu Avrupa’ya birçok bölge son 24 yılda çatışma ve savaş alanlarına döndü.
Dünya’da ve özellikle Orta Doğu’da savaşın yıkıcı sonuçları devam ediyor. Emperyalist hegemonya savaşları ve savaşları tetikleyen silah tekellerinin kirli hesaplarıyla da örtüşünce savaş eksik olmuyor. Orta Doğu özelinde ise başta İran ve Türkiye olmak üzere bölge devletlerinin izlediği savaş siyaseti sürüyor.
Rusya-Ukrayna savaşının bedelini Ukrayna ve Rus halkları ağır can kayıplarıyla öderken, daha geniş bir coğrafyada halklar bu savaştan fazlasıyla olumsuz etkileniyor. Diğer taraftan, Hamas’ın sivillere dönük saldırısını bahane eden İsrail, Gazze’de bir katliam yaptı ve yapmaya da devam ediyor. 7 Ekim’den beri 40 binin üzerinde insanı tüm dünyanın gözü önünde katletti.
Kürtler, tüm Kürdistan’da yüzlerce yıldır sömürgeci devletlerin saldırıları altında yaşadı, yaşıyor. Buna rağmen çözüm için barışı dilinden eksik etmeyen halkların başında gelir Kürtler. Şu anda özellikle Başur ve Rojava Kürdistan’ında Türk ve İran devletlerinin saldırılarına maruz kalan halkımız, her şeye rağmen barış elini uzatmaktan geri durmamaktadır. Türk devletine çağrımız şudur: Saldırıları derhal durdurun. Kürtlerin barış elini tutun, statülerine ve haklarına saygı duyun. Kürtler kendi kendini yönetirse, sadece Kürtler değil, bölgedeki tüm halklar barış içinde yaşayacaktır.
Barış, aynı zamanda Kürtlerin iç meselesidir de. Kürt siyasi parti ve hareketleri, birbirlerine karşı dikenli dil yerine barış dilini esas almalıdır. Sömürgecilerin işine gelen adımlardan uzak durmalılar.
Dünya üzerindeki savaşların çoğunun esas sorumlusu emperyalist, kapitalist, faşizan devlet ve yönetimlerdir. Bu savaşlardan işçinin, emekçinin, kadının, çocuğun payına düşen ölüm, yaralanma, gözyaşı, yoksulluk ve açlıktır. İşte bu yüzden işçisiyle, işsiziyle, yaşlısıyla genciyle tüm halkları SAVAŞA HAYIR şiarını büyütmeye çağırıyoruz.
Rus ve Ukraynalı, Filistinli ve İsrailli, Kürt ve Türk, Arap, Fars halkları barışta ve savaş karşıtlığında birleşmelidir ve savaş politikalarında ısrar eden yönetimlere karşı mücadeleyi geliştirmelidirler.
Kürdistan Komünist Partisi (KKP)