24 Temmuz 1923 tarihli Lozan Antlaşması’nın üzerinden 101 yıl geçti. Lozan Antlaşması, halkımız için yüzyıldır süren ret, inkar, asimilasyon ve soykırımların adı oldu. Lozan Antlaşması sömürgeci devletlerin emperyalistlerle işbirliği içerisinde halkımızın iradesini yok sayarak Kürdistan’ı dörde parçalayıp aralarında bölüştükleri anlaşmanın adıdır. Anlaşmayı ve sonuçlarını reddediyoruz. Anlaşmaya taraf olup uygulayanları şiddetle kınıyoruz.
Türk rejimi dün Lozan’da oynadığı “Türkiye Cumhuriyeti Türklerin ve Kürtlerin ortak devletidir” oyununu bugün de sürdürüyor. Türk devlet yetkilileri 2018 Diyarbakır mitinginde, “Kimse Kürde devlet aramasın, Kürdün devleti Türkiye Cumhuriyetidir” dedi ancak gerek kuruluş aşamasında gerekse sonrasında Türk devleti hiçbir zaman Kürdün devleti olmadı.
Halkımıza yönelik Koçgiri – Zilan – Dersim – Roboski vb. birden fazla katliam ve soykırımı gerçekleştiren; Güney Kürdistan’da bağımsız devlet kurma referandumuna karşı savaşan, Özerk Rojava statüsünü yok etmek için aralıksız bir savaş yürüten, halen sosyal-kültürel kanser olan asimilasyon ile entegrasyonu tüm derinliğiyle sürdüren, Kürt halkının sandıktan çıkan iradesini bile tanımayan, Kürtleri bir halk ve üzerinde yaşadıkları coğrafyayı Kürdistan olarak tanımayan ve 100 yıldır halkımıza “tek millet, tek devlet, tek bayrak, tek dil” siyasetini zorla dayatan ve “Türkiye Cumhuriyetine vatandaşlık bağı ile bağlı herkes Türktür” diyen Devlet Kürdün devleti olamaz hiç de olmadı!
Halkımızın kendi ulusal kaderini gerçekleştirme hedefiyle Lozan Antlaşmasını aşma mücadelesi devam ediyor. BM, AB ve diğer uluslararası kurumları halkımızın bu mücadelesine destek vermeye çağırıyoruz.
Bölgede kalıcı barış isteyen herkesi Kürdistan meselesinin barışçıl demokratik çözümüne omuz vermeye çağırıyoruz.
Kürdistan Komünist Partisi – KKP
24.07.2024