Öncelikle gözaltı sürecinde:
Gerek, basına ve sosyal medya hesaplarından açıklama yaparak, gerek bizzat partili yoldaşlarım ve de Eşim Emel Çiftyürek’i telefonla arayarak ve gerekse emniyete gelip hücrede bizzat benimle görüşerek, dayanışma duygularını yazılı sözlü açıklayan, bildiren ve bunları yayınlayan tüm partilere, milletvekillerine, belediye başkanlarına, avukatlara, tekil dostlara ve basın kurumlarına partim ve şahsım adına teşekkürlerimi, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Aslında bana yapılan, her gün onlarca, yüzlerce Kürdistan ve Türkiyeli genç, kadın, erkek, yaşlı yurtsever, demokrat, sosyalist siyaset kadromuza yapılanların bir parçası hatta küçücük bir parçasıdır. Bugün Türkiye’de iktidara muhalif isen özellikle de Kürdistanlı muhalif siyasetçiysen ve iktidarın ülke ve ülke dışı siyasetine hayır diyorsan bunları göze alacaksın.
16 Ekim 2019 sabahı saat 05’te terörle mücadele ekiplerince evim basılarak gözaltına alındım.
Emniyet ve savcılıkta öğrenmiş bulunduğum gözaltına alınma gerekçesi, “terör örgütünün propagandasını yapmak”! Yani malum gerekçe! Yanı sıra benim son yıllarda mitinglerde, Newroz Bayramı’nda, DTK Konferansı’nda, Kürt Dil Platformu Konferansı’nda, seçim ittifakı ortak açıklamalarında, kayyum ile halkımızın irade gaspına karşı direnişinde ve Twitter, Facebook gibi sosyal medya hesaplarında yaptığım konuşmalar, yazılı paylaşımlar ve ittifakın ortak açıklamaları dosyada soruşturma konusuydu.
Ben gerek emniyet gerekse savcı ve mahkemede özetle;:
1- Benim gerek Kürdistan Komünist Partisi (KKP) Genel Başkanı kimliğimle, gerekse araştırmacı yazar kimliğimle ülkem, bölge ve dünyadaki gelişmeler hakkında konuşmam, yazmam veya açıklamalarda bulunmam; siyasi kimliğimin yanı sıra 7 kitabı, 15 ortak üretilmiş kitabı ve bini aşkın makalesi bulunan aydın kimliğinin de bir gereğidir.
2 – Kerkük’ten Efrin’e Kürdistan parçaları ve iç siyaset ile ilgili dosyada yer verilen yazılı, sözlü açıklamalarım ve sosyal medya hesaplarımdaki paylaşımlarımın bugün de arkasındayım. Ayrıca savaşa karşı barışı savunmak sadece komünistlerin değil demokratım diyen herkesin meselesidir.
3 – 1980 yılından beri KKP’nin siyasal, ideolojik ve örgütsel kimliğini taşıyan benim, başka bir örgütün, partinin propagandasını yapmam eşyanın tabiatına aykırıdır.
4 – Evi adresi belli olan, siyasal kimliği bilinen ve aynı zamanda her gün sokakta veya bir etkinlikte izlenen, önemlisi bugüne kadar defalarca emniyet, savcılık, mahkemece ifadeye davet edildiğinde gidip ifade veren benim, evimin 15-20 civarında terörle mücadele timince basılıp esir alınma uygulamalarını kınadığımı tekrar belirteyim.
5 – KKP’ye yönelik özel bir yönelim olduğu görülüyor, benim bırakılmamın hemen ardından CKK Sekreteri Yaşar Kazıcı yoldaşın gözaltına alındığını öğrendim. Herkes kendi işini yaptı, bizde işimizin, sorumluluğumuzun gereğini yaptık, yapacağız.
Sonuç olarak; bir kez daha öğrendim ki biz ulusal ittifak çalışmalarıyla doğru yoldayız. 17.10.2019
Saygılarımla
Sinan Çiftyürek