KÜRDİSTAN KOMÜNİST PARTİSİ
2024 YEREL SEÇİMLER BİLDİRGESİ
31 Mart 2024 yerel seçimlerine, bölgede süren uzatmalı postmodern savaş altında giriliyor. Cumhur İttifakı, seçim sürecini sürdürdüğü savaş propagandasıyla şimdiden zehirliyor. Seçim iklimi açıkça terörize ediliyor. Çünkü savaş Gazze üzerinde sürüyor ama ateşi şimdiden bölgeye sıçradı! İran-Kızıldeniz-Lübnan üçgeninde süren ve uzatmalı boyut kazanan bu savaşın da merkezinde yine Kürdistan var! Sömürgeciler “Kürtlere yeni fırsatlar doğar” korkusuyla Özerk Rojava ile Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne saldırılarını sürdürüyorlar! Cumhur İttifakının Gazze politikaları tamamıyla seçim ve Kürt halkının kazanımlarını yok etmek üzerine kurulu.
2024 seçimlerine giderken, Kürt halkı halen temel ulusal demokratik hak ve özgürlüklerinden yoksun öyle ki Anayasada varlığı bile kabul edilmiyor. Yaşamı cehenneme çeviren ağır ekonomik sosyal sorunlar ise halkımızın diğer temel gündemi. Genel ekonomik durum vahim. Büyüyen döviz ihtiyacı, taşınamayan dış borçlar, artan bütçe açığı yakıcılığını koruyor ve politika faizi artışlarıyla bu yapısal sorunlar giderilemiyor. İçeride ekonomik kriz ağırlaşıyor, siyasette ise tek adam rejimi olarak doğu despotizmi güçleniyor. Kürdistan özelinde ekonomik tablo daha vahim.
Harita bunun çıplak göstergesidir.
Seçim çalışmalarını sürdürürken, toplumda özelde de Kürt toplumundaki sosyo-demografik dönüşümleri göz önünde bulundurmalıyız. Çünkü seçim propagandasında halka giderken büyümekten çok kısa sürede şişen kentlileşme; gençlikte artan bireycilik, toplumda genişleyen popüler kültür; internet üzerinden telefonla dünyaya bağlanmanın yarattığı internet bilinci ile paralel gençlik-siyaset ilişkisinde yaşanan daralma; seçmenin siyasi tercihinde yaşanan çeşitlilik vb. ile yüzleşeceğiz. Ve hukuksuzca atanan kayyumlarla halkın iradesinin gasp edilmesinin yarattığı birden fazla siyasi, ekonomik ve sosyal sorunlar var.
Devlet ve bütün siyasi güçleri, 2024 yerel seçimlerine yereli aşan misyonlar yüklüyor. Devlet ve Cumhur İttifakı stratejisini; Kürt siyasetiyle halkın bağını zayıflatmak özelde “teröristan” dedikleri Özerk Rojava ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile Kuzey Kürdistan sınır kentleri arasındaki bağı kopartma hedefinde. Bu hedef doğrultusunda sınır kentlerindeki belediyeleri (taşımalı seçmen gibi) zor ve hileyle ele geçirme çabası içerisinde. Cumhur ittifakı “Doğu ve Güney Doğu’da mütedeyyin aksı değiştirmeyi” önce Gazze savaşı şimdi de seçmeli Kürtçe dersleri vb. üzerinden sürdürüyor. Ucube tek adam rejimini güçlendirmek için Gazze üzerinden yaşanan İsrail-Hamas savaşının seçim malzemesi yapılması Cumhur İttifakının diğer seçim propaganda aracı.
CHP ise elde ki metropolleri korumak ve özelde İstanbul stratejisi ile merkezi iktidar hesaplarını yapıyor. Dem Parti’nin batı metropollerinde kendi adaylarını çıkarmasını, “CHP’nin başta İstanbul gibi metropollerde kaybetmesinin Türkiye’de tek adam rejiminin güçlenmesine yol açacağı” nedeniyle Kürt siyasetinin 3. yol olarak izlediği bağımsız seçim çizgisi eleştiriliyor.
Kürdistan Komünist Partisi (KKP) Parti Meclisi Aralık 2023 toplantısında; 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde “ne CHP ne de AKP” diyerek Dem Parti’nin seçimlere bağımsız katılmasını benimsemişti. Dolaysıyla Dem Parti’nin her yerde kendi adaylarıyla seçime girmesini doğru buluyor. KKP bu perspektifle kendi deklarasyonu temelinde sürdüreceği propaganda çalışmasıyla Dem Parti’yi destekleyecektir. Başta Kürt Özgürlük ve Demokrasi İttifakı bileşenleri olmak üzere Kürt siyasetini Kerkük’te ayrı listelerle girmenin yarattığı ağır sonuçları dikkate alarak kendi deklarasyonları temelinde ki çalışmayla Dem Parti’yi desteklemeye çağırıyoruz.
Küresel trend olarak yerelin güçlenmesiyle önem kazanan yerel demokrasi
Küresel trend olarak yerelin güçlenmesiyle paralel yerel demokrasi ve seçimler de önem kazanıyor. Yerel Yönetimler Evrensel Bildirgesi bu trendde, “Karar alma sorumluluğunun yerel yönetim birimlerine dağıtılmasının, merkezdeki tıkanmayı azalttığını ve yönetimin işleyişini hızlandırdığını, yeni kurumlara canlılık kazandırdığını ve mevcut hizmetlerin ve toplumsal olanakların korunup yaygınlaştırılması ihtimalini arttırdığını…” belirtiyor.
Bu nedenle özgürlük ve demokrasinin yerelde içerik kazanması, yerel seçimlerle birlikte halkın gündemine daha fazla geliyor, gelecek. Çünkü yerel yönetimler, doğrudan demokrasinin (halkın kendi kendini yönetmesinin) yani halkın özgürlük ve demokrasiye yakın temas içerisinde içerik kattığı, katabildiği yönetim birimleridir. Türk hükümetlerinin, AB sürecine uyum için yerel yönetimleri güçlendirme sözlerine pratikte adım atmamasının asıl nedeni “güçlenen yerel yönetimlerin Kürtlerin kendi kendisini yönetmesine zemin hazırlayacağı” korkusudur. Çünkü İstanbul, İzmir, Çukurova, Diyarbakır (Kürdistan) çoktandır Ankara’daki katı merkezci ulus devlet konsepti altında nefes almakta zorlanıyor. Diyarbakır’ın ayrılacağı korkusu olmazsa Ankara çoktan eyalet sitemine geçmiş olacaktı.
Siyasal propagandada belli başlı hedeflerimiz
Seçim çalışmalarında; KKP siyasetinin esasını, halkımızın yaşamsal, siyasal, ekonomik, sosyal, kültürel sorunlarına odaklı politik propaganda ve mücadele oluşturacak.
Somutta;
KKP: Kürt halkının kendi ulusal kaderini tayin hakkını, yerel yönetimler politikasının temel bir ayağı olarak görüp savunur. Kürt meselesinin coğrafyaya dayalı statü temelinde çözümünü esas alarak çok dilli, çok kültürlü belediyecilik anlayışının güçlendirilmesini hedefleyecek.
KKP: Kürt ulusunun anadilde eğitim başta olmak üzere kültürel hak gasplarının giderilmesi için asimilasyona karşı Kürtçe Seferberlik Merkezi, Kürdistan Tarih Kurumu vb. ulusal kültür ve tarihin korunmasını hedefleyen projeleri belediye bünyesinde oluşturulmasını savunur. Kültür, dil, tarih alanında ırkçı, tekçi, inkarcı eğitime karşı mücadele eder, alternatif olarak, halkların, kültürlerinin ve tarihlerinin savunusuna dayanan eğitim politikasını geliştirir. Belediyeler, çocuklara anadilinde eğitim verir, kreşler açar. Her kademede eğitimin parasız olmasını savunur, engelli yurttaşların da her türlü eğitim olanağına ulaşabilmeleri için gerekli çalışmaları yapar. Sağlık hizmetlerinin anadilinde verilmesini gerçekleştirir.
KKP: “Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı”na konulan şerhin kaldırılması, kent yönetimlerinin özerk idari yapıya kavuşturulmasına bağlı olarak vali, kaymakam vb. yöneticilerin seçimle belirlenmesi için mücadele edecek.
KKP: Cumhur İttifakının Ankara’da “söz milletin” deyip seçim sonuçlarını tanırken, Kürdistan’da ise başta Diyarbakır olmak üzere onlarca kentte haksız-hukuksuz kayyum atama politikasını teşhir eder ve halkımızı iradesine sahip çıkmaya çağırır! Halkımızın iradesi üzerindeki kayyum ipoteğinin kaldırılmasını partiler üstü mesele olarak görür ve bu hedef üzerinden Kürt siyasetini 31 Martta ortak mücadeleye çağırır.
KKP: Yerel yönetimleri, sömürgeci kapitalist alt yapıdan, yasalarından bağımsız kendi başına ele almaz. Belediye hizmetlerinin piyasaya açılmasına, ticarileştirilmesine ve rant, yolsuzluk gibi genel olarak mülkiyet hırsızlığını doğuran kentsel dönüşüm projelerinin ilkesel reddine dayanan özgürlükçü, toplumcu belediyecilik anlayışını geliştirir.
KKP: Yerelde demokrasiyi geliştirirken, kenttin her temel meselesinde ilkesel olarak kent halkının doğrudan iradesini yansıtacak referandumu esas alır. Kent yönetiminde temsili demokrasiyi aşan tutumla seçenlere seçilmişleri geri çağırma hakkının verilmesini savunur.
KKP: Kentin tarih içerisinde oluşmuş kimliğini koruyan politikalar geliştirir, tarihi dokusuna ve çevreye yönelik zararları kente karşı işlenen bir suç olarak görür. Halklarımızı, farklı inançları “kentin sakini değil, sahibi” görür ve çalışmalarında farklı inanç, etnik kökeniyle halklarımızın sorunlarının çözümüne odaklanır.
KKP: Halkın kent yönetimine hem belediye kurumları eliyle hem de belediye kurumlarından bağımsız kadın, gençlik, mahalle meclisleri, meslek odaları, sendikalar üzerinden kentin yönetim ve denetim süreçlerine doğrudan katılımını hedefler, geliştirir.
KKP: Su, hava, gürültü, görsel kirlilik gibi sorunların çözüldüğü ve toplumsal yaşamı kolaylaştırmak amacıyla kentsel altyapı çalışmalarının etkili ve verimli yapıldığı bir çevre yönetim politikası perspektifiyle belediyelerin icraatlarını gözetleyecektir.
KKP: Cumhur İttifakının federal statüye sahip iki Kürdistan parçasına karşı savaş politikalarıyla yüklü seçim siyaseti stratejisini teşhir eder. Sömürgeci kuşatma karşısında Özerk Rojava ile Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin ortak hareket etmeleri için aralıksız mücadele eder.
KKP’nin ekonomik-sosyal-kültürel propaganda ve hedefleri
KKP: Dünyada en zengin 26 kişinin toplam servetinin dünya nüfusunun en yoksul %50’sinin toplam servetine eşit geldiği bu eşitsizlik, adaletsizlik yüklü dünyayı değiştirmek için mücadele eder. Yerel yönetimlerin, eşitlik ve adil paylaşımı geliştirmeleri için teşvik ve destek verir!
KKP: Kamusal alanların özelleştirilmesine, belediye hizmetlerinin şirketlere devredilmesine, yerel halkın müşteri haline getirilmesine karşı “Kamuya ait olan kamunun ortak mülkiyetidir, özelleştirilemez” anlayışından hareketle neo-liberal talanın karşısında kamu çıkarlarını savunur.
Kapitalizme ve neoliberal politikalara karşı işçi emekçi halkın çıkarlarını merkezine alan ve onlarla birlikte kent yönetimini hedefleyen demokratik sosyalist belediyeciliği savunur, geliştirir. Burjuva siyasetin halka ait olan kamusal alanları, rant-sömürü alanı haline getirmek için mümkün olduğunca halkı siyasetten ve kamusal alanlardan uzak tutarak kamusal alanı yandaş sermayeye, çıkar çevrelerine peşkeş çeken politikalarıyla mücadele eder. Kamu hizmetlerini ticarileştiren özelleştirmeler ve taşeronlaştırmaları; planlamada “kent ve çevre suçu” kavramı ile talan ve sömürü çarkını durdurmayı hedefler.
6 Şubat 2023 Maraş merkezli depremler gösterdi ki kenttin imar ve yapılaşması özellikle altyapı çalışmaları depreme dayanıklı inşa edilmiyor. Bu durumda yerel yönetim olarak belediyelerin yanı sıra 22 yıldır iktidarda olan AKP de doğrudan sorumludur. Belediyelerin birinci görevi konut zemini başta olmak üzere depreme dayanıklı kentleri inşa etmektir. Burada sorumluluk üstlenebilir, üstlenmelidir. İkincisi, deprem sonrasına dönük arama kurtarma ve lojistik birimlerin müdahalesi de belediyenin en önemli görevleri arasındadır.
KKP: Yerelde sanayi, tarım, turizm, hizmet sektörü vb. alanlarda üretici belediyecilik ve üretici halk anlayışını esas alır, geliştirir. Üretici ile tüketici arasında doğrudan bağ kurulması gerektiğinden hareketle hem belediye bünyesinde hem de belediyeden bağımsız olarak üretici-tüketici kooperatifleri kurulmasını savunur. Üreticinin ürününü doğrudan pazara sunabilmesi için halk pazarlarını kurar. Bu adımlarla işsizlik, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, temel gıdalara erişim vb. temel ekonomik, sosyal sorunların çözümünü hedefler. Halkın ekmeğe ucuz ve sağlıklı ulaşabilmesi için halk ekmek fabrikaları vb. projeleri geliştirir.
KKP: Kent halkının temel sağlık sorunlarının giderilmesi ve koruyucu sağlık hizmetlerini temel alan ücretsiz halk sağlığı birimlerinin kurulmasını, sokak hayvanları ve tüm canlıların yaşam haklarını korumayı yerel yönetimin görevleri arasında görür, savunur.
KKP: Kentsel ulaşımı kamusal hizmet olarak görür ve toplu taşımanın geliştirmesi çerçevesinde çözmeyi hedefler. Kent ulaşımında “insan ve çevre” odaklı politikaları esas alır. Yollar, meydanlar ve tüm kentsel açık alanları sosyal mekanlar olarak algılanıp düzenlenmesini savunur. Sağlıklı bir çevrede yaşam için; eğitim, sağlık, sosyal hizmetler, açık ve yeşil alan düzenlemeleri gibi temel kamu hizmetlerine kamusal alan sorumluluğu ile yaklaşır.
Yerel yönetimler ile tarım bağının güçlendirilmesi
Küresel düzeyde tarım yeniden stratejik duruma geliyor, gelecek. Bu nedenle buğday başta olmak üzere buğdaygiller ve tatlı su kaynaklarının önemi dünya çapında büyüyor.
KKP: Tarımın artan öneminden hareketle, belediyelerin kent ana planını oluştururken tarımsal politikaları esas almasını ve halkın lehine geliştirmesini savunur. Tarımsal üretimde küçük üreticilere; üretim-tüketim kooperatiflerini kurdurmak ve proje-teknik destek çerçevesinde tarımsal ekipmanların belediyelerce temin edilmesini savunur. Üretici çiftçiyi uluslararası tohum tekellerine bağlılıktan kurtarmak amacıyla politikalar geliştirir.
KKP: Halk sağlığı için güvenli gıda tüketimini kamusal temel bir hak olarak görür, geliştir. Bu amaçla bilinçli gıda üretimi ve tüketimi için gıda denetimlerine yönelik politikalar geliştirir. Başta süt, peynir vb. ürünleri üreten olmak üzere üreticilere kooperatif kurmalarında sağlanacak destekle üreticinin ürününü aracısız, tüccarsız halka ulaştırılmasını hedefler.
Ekolojik denge ya da doğa ve çevre
KKP: Ekolojik dengenin bozulmasının temelinde daha fazla kâr, sömürü ve özel mülkiyet edinme hırsıyla davranan kapitalistleri görür. Yerel yönetimlerde doğayı rant alanı haline getiren, dere, ırmak, mera ve yaylaları, ormanları şantiye alanlarına çeviren; havayı-suyu-doğayı-ekosistemi ve bir bütün olarak doğal döngüyü geri dönülemez şekilde etkileyen talancı sermaye politikalarına karşı “doğanın korunması; insanın, canlıların ve yaşamın korunması anlamına gelir” politikasını geliştirir.
Teknolojik gelişmeyle insanın, doğa yasaları karşısında ele geçirdiği üstünlüğün de bir sınırı olduğunun farkında olmadan doğa ve çevreye düşmanca davranışının bedelini aynı doğa insanlığa ağır ödetecek. Ödetmeye başladı bile. Küresel ısınma dönüşü olmayan kritik eşiğe doğru ilerledikçe doğa da kendisini savunma refleksiyle ciddi tepkiler veriyor. Orman yangınlarının, sıcak hava dalgalarının ortalığı kavurması; tarımsal haşerelerin, ani seller ve kuraklıkların meydana gelmesi; kıyı kentlerinin su altında kalma tehlikesinin büyümesi; insanı bekleyen susuzluk tehlikesi… İşte mega felaketlerin bazıları. İnsanlık doğa tepkisini ciddiye alıp gerekli adımları atmazsa her şeyi silip süpürecek olan doğa saldırısıyla yüzleşmesi kaçınılmaz.
KKP: Kent merkezinde ve kent çevresinde yaşayan canlıların yaşam haklarını tehdit eden avcılığın bir spor değil canlıların yaşam haklarını hiçe sayan bir suç olduğunu savunur.
KKP: Dönüşüm projelerinde yaşamın gerçek sigortası olan ormanlar, meralar, sulak alanlar gibi doğal varlıklar ile ulusal veya uluslararası özgün nitelikleri nedeniyle doğal sit, tabiat parkı, sulak alan gibi doğa koruma statüsü verilmiş alanlar, toplumun gıda kaynakları olan verimli tarım alanları, zeytinlikler gibi özel ürün alanları yapılaşmaya açılamaz mutlak biçimde korunur.
KKP: Katı ve sıvı atıkların göl ve nehirlere boşaltılması, atıkların yakılması gibi geçici, kısa dönemli önlem ve yaklaşımları reddeder. Alternatif yakıt kullanımı benzeri önlemlerle atığın kaynağında azaltılması ve kirliliğin önlenmesini hedefler.
Cinsiyet eşitlikçi yerel yönetimler; kadınlar için demokrasi ve eşitlik
KKP: Yerel yönetimlerin, kadına yönelik başta fiziki şiddet olmak üzere her türden erkek egemen anlayışa karşı mücadele edilmesini ve kadınların kamusal kurumlarda toplumsal-siyasal özne olabilmesinin zeminini oluşturmada sorumluluk sahibi olduğunu savunur. Şiddete, ayrımcılığa karşı, acil hayati problemlerin giderileceği kadın destek merkezlerini, ekonomik kıskacın altındaki kadınlar için kadın üretim merkezlerini kurmayı savunur. Belediye, istihdamda %50 kadın kotası uygulamasıyla birlikte tüm meslek alanlarının kadınlara açılmasını ve her alanda kadınlara pozitif ayrımcılık politikaları uygulamalı; kadın-erkek eşitliğini sağlamada erkeklerin de bilinçlenmesi için çalışmalar yürütür. Çalışan kadınlar için “eşit işe eşit ücret!” politikasını savunur.
KKP: Belediyelerin 8 Mart’ı tüm emekçi kadınlar için ücretli tatil, ücretsiz ulaşım günü olmasını, doğum yapan kadınlar için erkek ve kadın çifte ücretli izin hakkını savunur.
Yerelde farklı inanç ve etnik toplumların özgürlük alanının genişletilmesi
KKP: Halklar ve inançlar bahçesi Mezopotamya kentlerinde, tüm semavi dinlerin, özelde de Alevi, Ezidi inancı üzerindeki baskıların kaldırılması ve tüm inançlar karşısında eşit davranan yerel iktidarların inşasını geliştirir. Farklı halklar ve inançların yerel yönetimlerde temsilini ve kültürel ihtiyaçlarının karşılanmasını içeren belediyecilik anlayışını güçlendirir. Cami, cem evleri, kilise ve havralara eşit koşullarda destek verir. İnananlar kadar inanmayanların özgürlüğünü de garanti altına alacak önlemleri alır.
Çocuklar, gençlik, spor ve yerel yönetimler
KKP: Yerel yönetimler, gençliğin gerek idari yönetime katılmada ve projelerin hayata geçirilmesinde, gerekse yerelin geleceğinin belirlenmesinde gençlik dinamiğini harekete geçirir. Yerel yönetimler; gençliğin kültürel, sanatsal ihtiyaçlarına cevap verebilmek için gençlik festivalleri, gençlik buluşmaları düzenlemeyi, gençliğin merkezinde yer aldığı kültür-sanat merkezleri, spor salonları, yüzme havuzları, kütüphaneler, sinema ve tiyatro salonlarını kurar. Kürdistan gençliğini bedenen ve zihnen zehirleyen madde bağımlılığına karşı mücadele eder. Madde bağımlısı gençliğin toplumsal yaşama kazandırılması için madde bağımlılığıyla mücadele birimlerini belediyeler bünyesinde kurmayı hedefler. Her çocuğa, sahip olması gereken eğitim, sağlık, beslenme, barınma hakları koşulsuz sağlanır; 18 yaş altı çocukların eğitimin gerekleri dışında çalıştırılmaları ve angaryayı yasaklar. Toplumsal yara olan kimsesiz sokak ve sokak çalışanı çocukların bakım ve eğitimini güvenceye alır kalıcı çözümler geliştirir.
Yaşlılar, emekliler
KKP: Ekonomik, sosyal, kültürel alanlarda emeklilerin yaşamını kolaylaştıracak önlemlerin alınması için mücadele eder. Emeklilerin, kamu kurum ve kuruluşlarının dinlenme tesislerinden ve ulaşım, elektrik, haberleşme hizmetlerinden indirimli ve öncelikli olarak yararlanmaları için mücadele eder. Emekli ve yaşlıların zamanlarını değerlendireceği sosyal aktiviteler yapabileceği kamusal alanlar oluşturmayı, düşük maaşlarla geçinemeyip çalışmak zorunda kalan emeklilerin ekonomik olarak desteklenmesini hedefler. Kimsesiz yaşlılara evde bakım hizmeti verir.
Engelliler
Engellinin de engelsizler gibi yaşama hakkı var. KKP: Engelli oluşu, yakınları ile birlikte toplumsal bir olgu olarak algılar ve engelliliği besleyen nedenleri ortadan kaldırmayı amaçlayan kültürel, ekonomik, sosyal projeleri geliştirir. Engellilerin yaşamını kolaylaştırmak, üretkenliklerini artırmak için ailelerini de kapsayan ömür boyu geçerli sosyal güvenlik hayata geçirilir. Engelli rehberlik merkezlerinin yeter sayıda oluşturulması için merkezi ve yerel yönetimlerin koordineli çalışmalarını sağlar. Engelli örgütlerinin temsilcilerinden oluşan engelli danışma meclislerinden çıkacak tavsiye kararları belediye meclislerince yaşama geçirilir.
Belediyeler, engelsiz kentler oluşturarak kentin alt yapı ve üst yapı çalışmalarında nüfusun bedensel engelli kesimini gözeten projeler hazırlar. Engellilerin toplumsal yaşama katılımını yalnızca bedenen görmeyen KKP, belediyeleri tüm bireylerin sosyal, siyasal yaşama katılımında eşitlik ilkesine uygun davranmaya çağırır. Engelli bireyler için sosyal aktivite alanları oluşturur.
Mali kaynaklarda şeffaflık
KKP: Yerel yönetimleri, kent halkına aylık ve yıllık gelir-giderini şeffaf olarak açıklamaya çağırır. Kent halkının, oluşumunda doğrudan sorumluluk üstlendiği gelir-giderini günlük-anlık olarak halk denetimine açık ve halkla birlikte geliştirildiği yönetim anlayışını savunur.
Yerel iktidarda; kentin sahibi halktır, halkla birlikte yöneteceğiz perspektifinde belediye icraatlarını takip edeceğiz!
Yerel yönetimler; halkın ekonomik, sosyal, kültürel yaşamının halkla birlikte icra edildiği, halkın toplumsal özne olarak yer alması hedeflenen kurumlar olarak kamusal hizmet alanlarıdır. Varlık amacı; kenti, yereli halk için yaşanabilir kılmaktır.
KKP: Kent belediyesi yakın-orta-uzun faaliyetlerini projelendirirken, bir ana (mastır) planını kent halkıyla birlikte oluşturmayı savunur. Planı, meslek odaları, işçi ve memur sendikaları, esnaf temsilcileri, kadın, gençlik kurum ve temsilcileri, tüm inanç kurumları yani kentin sahibi halkımızla herkese açık geniş toplantılarda oluşturmak öncelikli görev olmalı.
KKP: Toplumsal belediyecilikte planlama, imar, kültür, turizm, kırsal alan, kentsel hizmetler; insan sağlığı, doğal çevre, insan hakları-kentli hakları, katılım, yaşanabilirlik, toplumsal barış, birlikte yaşama; engelli, hasta, çocuk ve kadın duyarlı planlama, hizmetlere eşit erişim, sağlıklı çevre, insan odaklı mekanlar gibi kavramları referans alıp ön plana çıkartır.
KKP: Ekonomik, sosyal, kültürel, ekoloji projelerini doğrudan halkın kendisiyle meydanlarda, geniş toplantılarda ve yöneten-yönetilen ayrımını doğrudan demokrasi ile ortadan kaldırmayı hedefleyen bir yerel yönetim modelini geliştirmeyi hedefler. Kent halkı, birden fazla vergi veriyorsa kenti de kolektif aklıyla halk yönetmeli. İlkesel olarak halkın seçtiği yerel temsilcileri denetleme, hesap sorma, geri çağırma hakkına sahip olma hakkını savunur.
KKP: Tarih içerisinde ekonomik, sosyal, kültürel geçmiş ve bugünkü ilişkilerinin toplamının oluşturduğu kent kimliğini ve onu oluşturan ögelerin korunmasını esas alır. Kentin uygarlıktaki kimliğine ve kültürel dokusuna zarar verecek hiçbir projeye onay vermez.
KKP: Belediyelerin yerelde, işçi-emekçilerin çıkarlarına aykırı olan, emeği köleleştiren politikalarla mücadele eden, üretenin aynı zamanda yöneten olması gerektiğini savunan, “fabrikadan, tarladan, üretim alanlarından belediyeye, işçi-emekçilerin yönetimine” diyen kamu kurumları olmaları yolunda destekler. Belediyeleri; işçilerin sendikal haklarını, iş-ekmek mücadelelerini, güvenceli çalışma taleplerini, grev hakkını destekleyip geliştirilmesinde desteklemeye çağırır. Sorunların giderilmesi için belediye bünyesinde iş sağlığı ve işçi hakları merkezi kurmalarını savunur. Kentteki emek örgütleri ve meslek odalarıyla ortak çalışmalar yürütüp, emek örgütlülüğünü geliştirmeye çağırır. 1 Mayıs’ı işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olarak kutlamaya çağırır.
İnanıyoruz ve başaracağız!
Şubat 2024
Kürdistan Komünist Partisi (KKP)
Bildirgeyi PDF olarak okuyabilirsiniz…
bildirge-web