Türk Milli Savunma Bakanlığı; aylar alan ön hazırlıktan sonra 10 Şubat’ta başlattığı Kürdistan Bölgesi Garê Dağı “harekâtının sonlandırıldığını” açıkladı.
Bakan Akar savaş bilançosunu açıklarken; “yoğun çatışmaları müteakip kontrol altına alınan mağarada yapılan aramalarda alıkonulan 13 vatandaşımızın naaşlarına ulaşılmıştır. Yapılan ilk incelemede masum ve silahsız vatandaşlarımızdan birinin omzundan, diğer 12 vatandaşımızın başlarından vurularak şehit edildikleri tespit edilmiştir” deniliyor.
Öncelikle 13 savunmasız tutsak insanı, mağarada kim katlettiyse ya da buna neden olduysa hesabını vermelidir. BM, Kürdistan Hükümeti’ni, İnsan hakları kurumları, basın ve konuya duyarlı herkesi meselenin aydınlanması için çaba harcamaya çağırıyoruz. PKK’yi, güvenliklerinden sorumlu olduğu 13 savunmasız tutsağın nasıl katledildiklerine dair Kürdistan, Türkiye ve uluslararası kamuoyuna açıklama yapmaya çağırıyoruz.
Bu çerçevede Türkiye yargısı, katliamı aydınlatacak her türlü bilgi, belge, görüş ve önerileri teşvik etmesi gerekirken, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı olay hakkında konuşanlara soruşturma başlatmakla meselenin konuşulup-sorgulanıp açığa kavuşmasının önünü kesiyor.
Katledilen 13 savunmasız insan, 5 yılı aşkın bir süredir PKK tarafından alıkonulmuşlardı. Bu uzun sürede o tutsak insanların serbest kalması için çaba harcamayan sivil toplum kuruluşlarının ve ailelerinin girişimlerini karşılıksız bırakan hükümetin kendisidir. Ve üstelik nasıl ve kimin tarafından katledildikleri en azından şu ana kadar delilleriyle kamuoyuna açıklanmamışken iktidar sözcüleri, yaşamını yitirenleri iç siyasete tahvil ederek; “yol ağzı, karar anı”, “Bugün milat olmalı, HDP kapatılmalı” hazır reçete hedeflerini öne çıkarmaları çözümsüzlüğü derinleştirmektir.
Ekonomik krizin, mutfak-pazar-çarşıyı yangın yerine dönüştürdüğü bu süreçte işçilerin, halkların temel meselesi iş-aş-ekmektir. Savaş ve şovenizm siyaseti bu sorunları ağırlaştıracaktır.
Son Garê Harekatı da gösterdi ki Kürt meselesinde askeri çözüm arayışı çözümsüzlükte ısrar etmektir. 40 yıldır denenen sınır ötesi askeri harekâtlar çözüm değil çözümsüzlüğü derinleştiriyor. 1295 km uzunluğunda sınırı “güvenlik” adına sürekli Güneye indirmenin karşılığı yoktur bunda ısrar edilirse iş Rojava ve Güney Kürdistan’ı tümüyle kalıcı ilhaka götürür ki bu çıkmaz sokaktır. Çıkmaz sokak olduğu son 40 yılda 40 defa ispatlanmıştır.
15.02.2021
Kürdistan Komünist Partisi – KKP