Özgürlük ve Sosyalizm Partisi (ÖSP) Meclisi Ocak 2016 toplantı sonucunda ülke ve bölge gündemine ilişkin şunları kamuoyuyla paylaşır;
I – ÖSP Parti Meclisi (PM) öncelikle Kürdistan’ın dört parçasında yükselen ulusal özgürlük mücadelesini selamlar!
Güney Kürdistan’ın bağımsızlık yönündeki adımlarını destekler. Güneyli siyaseti kendi iç demokrasisini güçlendirmeye ve bir süredir devam eden ve giderek krize dönüşen başkanlık meselesini biran evvel çözmeye çağırır!
Rojava Kürdistan’ının siyasal/idari statü yönündeki mücadelesini destekler. Rojavalı siyasetimizi en başta da PYD’yi, Rojava’da Kürt ulusal ittifakı yönünde daha fazla çaba harcamaya çağırır.
İran’ın Batı ile nükleer anlaşma imzalamasıyla birlikte Doğu Kürdistan’da zayıflayan bölgesel-küresel destek ve ilgiye rağmen Doğulu halkımızın mücadelesi yeniden güçleniyor İran rejimine karşı!
II – Yılda 50 milyon insanın açlıktan öldüğü; Dünyanın en zengin 62 kişisinin servetinin dünya nüfusunun yarısının sahip olduğundan daha fazla olduğu; Dünya nüfusunun %20’sinin günde bir doların altında bir gelirle yaşadığı; Türkiye’de ise servetin %78’nin en zengin yüzde 10’un elinde olduğu bir kapitalist sömürü düzeni çoktandır yıkılmayı hak etmektedir!
Bu durumu gören Ali Koç; “Bu eşitsizliğe, vicdan sızlatan tabloya karşı biz kayıtsız kaldığımız takdirde başkaları başka şekilde bunu ele alacak ve bu tür sosyal patlamaların çok daha fazlasını görme tehlikesiyle karşı karşıya kalabileceğiz” diyerek “ya biz eşitsizliği sürdürebilir hale getireceğiz ya da zorla bize düzeltirler” uyarısında bulunuyor! Kapitalizmi kurtarmak için kapitalizmi eleştiriyor!
ÖSP PM; küresel kapitalizmle paralel Kürdistan’da da derinleşen sınıflar arası uçuruma ve ağırlaşan sömürüye karşı işçileri, yoksulları mücadeleye çağırır!
III – ÖSP PM; küresel sermaye ve siyasal iktidarlarının, El Kaide, IŞİD benzeri küresel terör örgütleri üzerinden, halkların ve emeğin kapitalizm karşıtı muhalefetini sindirmeyi amaçladığının altını çizer. İşçi sınıfını bu oyunu bozmaya, kapitalizme karşı mücadelesini yükseltmeye çağırır.
IV – ÖSP PM; sömürgeci faşist rejimin Kuzey Kürdistan’da halkımıza ve kazanımlarına karşı savaş ilan ettiğinin altını çizer. Bu yeni savaş ilanında; tarihsel olarak sürdürülen ret ve inkarın yanı sıra, 7 Haziran’da açığa vuran Kürdistan siyasi haritasının kabul edilmemesi bulunmaktadır. Türk devlet ve hükümeti savaş için zaten bahane arıyordu. Aradığı bahaneyi kentlerde kazılan hendek ve kurulan barikatlarda buldu.
Devletin aylardır özel ordu ve polis birlikleriyle sürdüğü savaşın hedefinde sadece Kuzey’in ulusal mücadelesi değil aynı zamanda Rojava ve Kandil de hedef alınmakta. Parçalar arası etkileşim engellenmek istenmektedir.
ÖSP PM; devleti aylardır halkımıza karşı sürdürdüğü bu özel savaşı durdurmaya, Kürt/Kürdistan meselesinin kendisini kabul ederek barışçıl siyasal çözüm için müzakere masasına dönmeye çağırır!
Ulusal kaderini tayin hakkı (özerklik, federasyon, bağımsızlık) halkımızın en doğal hakkıdır. Bu uğurdaki her mücadeleyi meşru hakkı görür. Ancak bugünkü koşullarda Kuzey kentlerinde ilan edilen silahlı özerklik savaşının en başta halkımızın ulusal özgürlük davasına zarar verdiğini belirtir. PKK’yi kentlerdeki silahlı savaşı sonlandırmaya çağırır! Böylece halkın yüz binlerle hatta milyonlarla sokağa, meydanlara çıkarak üzerindeki zulme karşı başkaldırmaya ve taleplerini haykırmanın siyasal zeminin oluşumuna katkı sunmaya çağırır.
V – ÖSP PM; 1128 akademisyen, aydının, “Bu Suça Ortak Olmayacağız” başlığı altındaki tutum ve çağrısını cesur ve halkımızla güçlü bir dayanışma adımı olarak görüp destekler. AKP hükümetinin, aydınlara dönük başlattığı soruşturma, gözaltı gibi baskıları kınar, aydınlara dönük cadı avını derhal durdurmaya çağırır!
VI – ÖSP PM; Kızılbaş halkımızın Cemevlerinin ibadethane yapılması başta olmak üzere taleplerini doğru bulur ve Diyanet Başkanı Görmez’in “Cemevleri Diyanetin kırmızıçizgisidir” açıklama ve tutumunu kınar! 19.01.2016
Özgürlük ve Sosyalizm Partisi
