Uyduruk mahkeme ve sonuçlarını tanımıyoruz, tanımayalım dava yeniden açılsın, itibarları iade edilsin! Onlar suçlu değil özgürlük savaşçılarıydılar ve bu yolda şoven rejimce katledildiler.

Yarın Şeyh Said ve 46 arkadaşının idamının 89’uncu yıldönümü!

Ortadoğu’da Kürtsüz siyaset denkleminin kurulamadığı, Kürdistan’ın, Ortadoğu’nun öne çıkan olgusu haline geldiği şu günlerde, bu davada emeği geçen bedel ödeyen herkesi ve elbette Şeyh Sait ile dava arkadaşlarını saygıyla anıyoruz.

Şeyh Sait ve arkadaşları adına mahkeme bile denilmeyecek uyduruk mahkeme ve kararla idam edildiler. Haklarında mahkeme daha karar bile vermemişken Dağkapı’da idam sehpalarının kurulduğu gerçeği, her şeyin önceden kararlaştırıldığı ve mahkeme ile sonuçlarının uyduruk olduğunun kanıtıdır. Uyduruk mahkeme ve sonuçlarını tanımıyoruz, tanımayalım dava yeniden açılsın, itibarları iade edilsin! Onlar suçlu değil özgürlük savaşçılarıydılar ve bu yolda şoven rejimce katledildiler.

29 Haziran 1925 günü, darağaçlarının bulunduğu alanın hemen ötesinde, Türk şoven rejiminin seçkin sivil asker kadroları maç ya da konser seyreder gibi eş ve çocuklarıyla idamları izlemek için yerlerini almışlardı. Neyi görmek istiyorlardı? İdam edilen Şeyh Sait ve dava arkadaşlarının sehpaya giderken yalvar yakarışlarını! Ancak umdukları kursaklarında kalmıştı çünkü Şeyh Said ve arkadaşları sehpaya, idama giderken bile düşmanlarını ürküten kararlılık göstermişlerdi.

AKP hükümeti, Kürt meselesinin çözümü yolundan sıkça “reformlar” vaat eder ya da yaptığını söyler, fakat en insani talep olarak halen Şeyh Said ve 46 arkadaşının mezarlarının nerede oldukları bile bilinmiyor! Hükümet öncelikle ailelerinden ve ulusal demokratik güçlerden “mezar yerlerini açıklayın” çağrısına kulak vererek adım atmalı. İkincisi Balyozcu, Ergenekoncu tutuklu ve önemlisi hükümlülerin davalarının yeniden görülmesine karar veren yargının Şeyh Said ve arkadaşlarının davalarının da yeniden  karar vermeye çağırıyoruz.

Şeyh Said ve dava arkadaşları ulusal özgürlüğü savunup uğruna mücadele ettikleri için idam edildiler, diğer tüm iddialar şoven rejimin kara propagandasıdır. Türk rejim bilinçli olarak, Şeyh Said ile arkadaşlarının ulusal özgürlük uğruna mücadele yönünü gölgede bırakıp dini yönünü öne çıkarır. Ulusal demokratik güçler buna karşı tutum almalıdır.

Şeyh Said ve dava arkadaşlarını saygıyla anıyoruz!

Mezarlarının yeri zaman geçirilmeden açıklansın, davaları yeniden açılsın! 28-06- 2014

 Sinan Çiftyürek

Özgürlük ve Sosyalizm Partisi

 

Genel Başkanı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir