Haftalardır ülkemizde savaş hali yaşanıyor!
Devlet, “kamu güvenliğini sağlayacağım” adına Kürdistan kentlerini yakıp yıkıyor; birçok kenti kapsayan fiili olağanüstü hal ilan ediliyor. Kara operasyonları hava bombardımanı eşliğinde aralıksız sürüyor.
“Teröre karşı mücadele ediyorum” adına çocuklarımız katlediliyor, genç kızlarımız katledilerek çırılçıplak bedenleri sokağa atılıyor!
Sivil halkın üstüne ateş ediliyor, olup bitenleri kamuoyuna yansıtacak basının haber yapma hakkı engelleniyor.
Kürdistan’da tam anlamıyla savaş hali yaşanırken, Batı metropollerinde ise gelen cenazelerle annelerin feryatları yükseliyor.
Bu koşullarda, ortamı yatıştıran usulen de olsa çatışmalara karşı çıkan açıklamalar yapması beklenilen Cumhurbaşkanı Erdoğan ateşe benzin döker misali; “devletin ve milletin varlığına karşı sıkılan her kurşunun, atılan her bombanın, kazılan her çukurun hesabı sorulacak, cezası mutlaka verilecek” diyor! İyi de öldürülen Kürt çocuklarının, öldürülüp çırılçıplak sokağa atılan kızlarımızın, yakılan kentlerimizin, bombalanan dağlarımızın hesabını kim verecek?
Bütün bunların sorumlusu, 7 Haziran seçim sonuçlarını kabullenmeyen devlettir, iktidarı her ne pahasına olursa olsun bırakmak istemeyen AKP hükümetidir ve başkanlık hırsıyla ülkeyi ateşe atan Erdoğan’dır!
Durum her açıdan kaygı verici!
Öncelikle çatışma halinin bir an evvel sonlandırılması, silahların susturulması ve kentler üzerindeki ablukanın sona erdirilerek normal yaşama dönüşün koşulları sağlanmalıdır!
ÖSP olarak, Kürt siyasetinin ciddi bir sınav ile yüz yüze olduğuna inanıyor çağrıda bulunuyoruz: kendi aralarındaki çekişmeleri bir kenara bırakarak parça ve parçalar arası ulusal ittifak hızla geliştirilmelidir. 18-08-2015
Savaşa hayır!
Halkımıza çevrilmiş silahlar susturulsun!
Özgürlük ve Sosyalizm Partisi