İşçilerin, emekçilerin uluslararası birlik, dayanışma ve mücadele günü 1 Mayıs kutlu olsun!
KKP;
Sermayenin sömürüsüne hayır demek için,
İşçilerin kıdem tazminatına el koymak isteyen iktidara “dur” demek için,
Sosyal kanser işsizliğin kader olmadığını haykırmak için,
Baharı işçi emekçilerin eliyle kucaklamak için… sizleri 1 Mayıs’ta alanlara çağırıyor!
İşçilerin, emekçilerin bayramı, 1 Mayıs yaklaşıyor!
Baharın gelişinde Newroz Kürt halkı için ne anlama geliyorsa; 1 Mayıs da dünya işçi sınıfı ve yoksul Kürt emekçileri, işçileri için o kadar önemli ve anlamlı bir gün olarak her yıl kutlanıyor. Yine bu yıl, dünyanın her yerinde işçiler, emekçiler 1 Mayıs’ta alanlarda talep ve hedeflerini haykıracak ve sermayenin sömürü düzenine “hayır” diyecekler.
Emeğin Kürdistan’ını yaratmak isteyen Komünistler, 1 Mayıs’ta işçi ve emekçileri alanlara taşıyabilmek için çağrılar çıkartmakta. Kızıl bayrağını açarak, bu 1 Mayıs’ta da elveda proletarya diyenlere Kürdistan’da sınıflar var, Kürdistan’da proletarya var diyecekler!
31 Mart seçimleriyle hem Kürdistan’da hem de Türkiye’de geniş muhalefet cephesinin etkisiyle geriletilen AKP-MHP ittifakı; seçim sonrası Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından alel acele ‘Yapısal Reform’ paketi açıklandı. Paketin içeriği ‘reform’ adı altında uzun süredir gündemde olan kıdem tazminatının fona devredilmesi, bireysel emeklilik sigortasının zorunlu hale getirilmesi, şirketlere yüklenen vergilerin düşürülmesi gibi işçi ve yoksul emekçi halka saldırılar içermektedir.
Genç, erkek-kadın işçi emekçi ve işsizler; sizleri 1 Mayıs’ta güçlü bir tutumla pakete “hayır” demeye çağırıyoruz.
Türkiye’nin yaşadığı kriz bir yanıyla mevcut AKP iktidarının politikalarıyla ilgili olsa da diğer yandan dünya çapında etkileri hissedilen kapitalizmin yapısal krizinin sonuçlarıdır. Ekonomik alanda sancılı bir şekilde yaşanan ve derinleşmekte olan krize ek olarak; şimdi de Cumhur İttifakı’nın suni gündemlerine halkın kendi gerçek gündemiyle ”Dur!” demesiyle siyasal alanda da yönetememe krizine doğru evirilmektedir.
Türkiye’nin büyükşehirlerini kaybetmiş bir iktidarın ülkeyi nasıl yöneteceği halen güncel tartışma konusu. AKP’nin; başta büyükşehirler olmak üzere yıllarca elinde bulundurduğu şehirleri kaybetmesi ve kayyum politikasının Kürdistan halkının kendi iradesine sahip çıkmasıyla, iktidarı boşa düşmüştür.
Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Kürdistan’da, son 15 yıllık süreçte ciddi değişimler yaşanmaktadır. Yıkılması zor görülen klasik Ortadoğu diktatörlükleri birer birer yıkılmıştır. Son örneğini Sudan’da, başını kadınların çektiği halk hareketi diktatörü yıkmış ve askerin darbeyle devrimi çalmasına izin vermemek için de sokakları terk etmiyor!
Rojava’nın fiili federasyon inşası engellemelere rağmen ilerlemekte, Başur halkımız tarihi referandumla elde ettiği bağımsızlık belgesini uygun zaman ve koşullarda etkin kılmak için beklemektedir. Kuzey’de devlet konseptiyle 31 Mart seçimlerine girilmesine rağmen kayyumlar büyük oranda gönderildi. HDP’yle birlikte gelişen Kürdistan İttifakı’nın oylarında nispeten artışlar gerçekleşmiş, Kuzey’de ulusal birlik yönünde motivasyon gelişmiştir.
Bütün bu gelişmeler insanlığın; dünya, bölge ve ülkemiz ölçeğinde durdurulması imkansız olan özgürlük arayışlarının Komünist hareketle buluşmasını önümüze görev olarak koymaktadır. Kuzey Kürdistan’da emeğin örgütlü gücü olma mücadelesinde sınıfla buluşmak isteyen KKP; siz işçi emekçi halklarımızı parti bayrağını ellerine almaya, saflarına katılmaya çağırmaktadır.
1 Mayıs’a partiyle katıl, örgütlen, örgütlendikçe güçlen!
Kahrolsun kapitalist sömürü düzeni!
Yaşasın sosyalizm!
Partiya Komunîst a Kurdistan (KKP)