Kürt dili başta olmak üzere halklarımızın anadillerini; özel, sosyal, siyasal ve kamusal alanda kısacası hayatın her alanında kullanmaya çağırıyoruz!

ÖSP;

*21 Şubat anadil günü vesilesiyle, başta Kürt anneleri olmak üzere halkımızı anadilini her yerde ve sürekli kullanmaya, sahip çıkıp geliştirmeye;

*Türk rejim ve hükümetini; anadilde eğitimin de ötesinde beş dilde resmi dil uygulamasına geçen Güney Kürdistan Parlamentosunu örnek alarak somut adım atmaya;

*Kürtçe, Çerkesce, Ermenice, Süryanice gibi dillerin üzerindeki söz konusu yasak ve baskılara son vermeye;

*Türk rejimini; 21 Şubat Dünya Anadili Gününde, Kürdistan’da yaşayan halkların anadilinde eğitim göremediği için ortaya çıkan sosyal, kültürel, psikolojik travma ve mağduriyetleri somut politikalarla giderilmeye;

*Kültür sanat dinamiklerini, Kürt dili ve kültürünün yanı sıra Kürdistan/Mezopotamya da ki bütün dil ve kültürlerin gelişimi için çalışmalarını sürekli kılmaya; ÇAĞIRIR!

21 Şubat, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı (UNESCO) tarafından 17 Kasım 1999’da “Uluslararası Anadil Günü” ilan edildi.

Asıl adı Anadil Hareketi Günü olan 21 Şubat, Bengali Dili Hareketi için Bangladeş polisi ile çatışan Bangladeşli üniversite öğrencilerinin öldürülmesinin yıldönümüdür.

Kürdistan’da ve Türkiye’de ise Dünya Anadili Günü daha bir önem kazanmaktadır. Çünkü başta Kürt dili olmak üzere Ermenice, Süryanice, Arapça, Rumca, Lazca, Çerkesce dilleri, kültürleri, inançları egemen üniter şoven devletin asimilasyon siyaseti altında nefes alamayıp yok olmakla yüz yüze! Bu durum, 21. yüzyılda Türk rejimi adına utanç vericidir.

Anadilde eğitim hakkı; gündeme geldiği her süreçte, halen iktidar ve muhalefetiyle milliyetçi, şoven siyaset hep bir ağızdan “tek dil, tek bayrak, tek ülke” savunusuna geçerek adım atmamakta direnmektedir. Türk şoven rejimi, bir yandan dünyada çocuklarına “bayram armağan eden” tek ülke olmakla övünürken, diğer yandan milyonlarca çocuğun kendi anadili ile eğitim-öğretim görmesine engel olmuş, halkların anadilleriyle eğitim alma hakkını  “ülke bölünür” paranoyası ile inkâr etmiş, etmeye devam etmektedir.

“Büyük ve köklü medeniyetleri” temsil etmekle övünen Türk, Fars ve Arap rejimleri halklar ve inançlar hapishanesi olmayı sürdürürken, “feodal aşiret liderleri” diye aşağıladıkları Güney Kürdistan parlamentosu ise farklı inanç ve etnik kimlikli halkların bir arada yaşadığı Kürdistan’da adeta özgürlük ve demokrasi dersi vermiştir. Güney Kürdistan parlamentosu,  demokratik tutumla Kürdistan’ı halklar ve inançlar bahçesine çevirerek Kürtçe, Arapçanın yanı sıra Türkmen, Süryani Ermeni dillerinin de resmi dil statüleri kabul edilmiştir. Rojava’da da Güney benzeri adımların ilk hamlelerini görmekteyiz.

 

Özgürlük ve Sosyalizm Partisi olarak;

21 Şubat Dünya Anadili Gününü kutluyor; farklı anadillerin, kültürlerin ve inançların gelişmesinin önündeki bütün yasal ve fiili engellerin kaldırılmasını talep ediyoruz. Türk rejimi zaman geçirmeden anadilde eğitim-öğretimi hayata geçirmelidir.

Kürt dili başta olmak üzere halklarımızın anadillerini; özel, sosyal, siyasal ve kamusal alanda kısacası hayatın her alanında kullanmaya çağırıyoruz!

Unutmayalım ki, “bir dil az sayıda insan tarafından konuşulduğu için değil, bilenler o dili konuşmadığı için yok olur.”

20-02-2015

 

Özgürlük ve Sosyalizm Partisi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir