Maraş Katliamı; bir provokasyon senaryosunun devlet eliyle o dönemin en kullanışlı aparatı olan ülkücü faşistlerin aracılığıyla yürürlüğe koyduğu, aralarında çocukların da olduğu yüzlerce insanımızın öldürüldüğü ve binlercesinin yaralandığı, kadınlara tecavüz edildiği kanlı insanlık dışı bir vahşetti.

“Güneş Ne Zaman Doğacak” isimli Sovyetler Birliği karşıtı bir filmin gösterimi sırasında Çiçek Sineması’nın bombalaması provokasyonun başlangıcıydı, kentte katliam girişimi için bu olay üzerinden zemin oluşturuldu. Bombalama olayı; kentte yaşayan Alevi, Kürt ve devrimci kesim tarafından yapıldığı söylentisi yayılarak halk galeyana getirildi. 19 Aralık 1978’de Maraş’ta başlayan katliam girişimi 26 Aralık 1978 tarihine kadar iktidar-polis ve askerin denetiminde ülkücü-dinci çetelerin uygulayıcılığında devam etti. Resmi rakamlara göre 111 kişi öldü, Alevi kaynaklar ise 500’e yakın insanın öldüğünü ifade ediyor. Yüzlerce kişi yaralandı. 210 ev, 70 işyeri tahrip edildi.

19 Aralık’ta başlayan saldırılar; 21 Aralık’ta Hacı Çolak ve Mustafa Yüzbaşıoğlu isimli TÖB-DER üyesi iki devrimci öğretmenin okul çıkışında arkalarında kurşun sıkılarak katledilmesiyle başka bir boyuta taşındı. Devamında ise cenazelerin defin sırasında ülkücü faşistler yine saldırıya geçti. Cenazelerin Cuma günü olmasını fırsat bilen Maraş Müftüsü fetvalar verip Alevilere yönelik katliam organizasyonunda yerini aldı.

Yaşanan katliamı günlerce seyreden devlet; katliamın bitiminde göstermelik bir dava sürecini başlattı. Katliamı planlayan, düzenleyen ve uygulayanların büyük bir kısmı yargının önüne çıkarılmadı. Davalar 1991 yılına dek sürdü, 804 kişi yargılandı ve çeşitli göstermelik cezalar verildi. Katliam dosyası, Yargıtay’ın bozma kararının ardından, 1991’de çıkarılan Terörle Mücadele Yasası’na dayanarak kapatıldı. Böylelikle katliamın asıl failleri hasır altı edildi.

Bugün Maraş katliamın 40.yıldönümündeyiz; bırakalım sanıkların açığa çıkarılıp tarafsız bir şekilde yargılanmasını; katliamın sanıklarından olan ülkücü Ökkeş Kenger daha sonrasında soyadını değiştirip Ökkeş Şendiller ismiyle milletvekilliği yaptı. Geçtiğimiz yıl verilen araştırma komisyonu kurulsun önergesi ise ‘katliam’ ifadesi kullanıldığı için reddedildi.

Alevi, Kürt ve devrimci Maraş halkına yönelik gerçekleştirilmiş katliam başta olmak üzere; halklarımıza karşı işlenen cinayetleri, provokasyonları unutmayacağız, peşini bırakmayacağız!

19.12.2018

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir