Siyasi tutsaklar, kayyımlar ve hak gaspları devam ederken insan hakları yalnızca kâğıt üzerinde.
Türkiye’de 10 Aralık İnsan Hakları Günü’nde Kürt hakları ve insan hakları ağır ihlaller tablosuyla karşı karşıya.
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin kabulünün 77. yılında Türkiye’de en temel hakların dahi sistematik biçimde ihlal edildiği bir tabloyla karşı karşıyayız. Yaşam hakkından ifade özgürlüğüne, çalışma haklarından sosyal güvenliğe kadar geniş bir alanda derin bir gerileme yaşanmaktadır.
2025 verileri kadın cinayetlerinin koruma kararlarına rağmen sürdüğünü; binlerce işçinin önlenebilir iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiğini göstermektedir. Deprem bölgelerinde adalet sağlanmamış, sorumlular infaz düzenlemeleriyle korunur hâle getirilmiştir. Gözaltında kötü muamele, cezaevlerinde ağır hasta mahpusların tedaviye erişememesi ve protestolara yönelik sert polis müdahaleleri, işkence yasağının yalnızca kâğıt üzerinde kaldığını kanıtlamaktadır.
Bütün bu ihlaller derinleşirken, devletin “yeni bir süreç” söylemlerine rağmen Kürt halkının temel hak ve özgürlüklerinde hiçbir somut iyileşme yaşanmamıştır. Kürt kimliği üzerindeki siyasal baskılar sürmekte; anadilinde eğitim, yerel yönetim hakkı ve demokratik temsil talepleri yok sayılmaktadır. Belediyelere kayyım atamaları, halk iradesinin gasp edilmesinin en görünür halidir.
Siyasi tutsaklar, çoğu zaman hiçbir hukuki dayanağı olmayan davalarla cezaevlerinde tutulmaya devam etmekte; binlerce Kürt siyasetçi, gazeteci, aktivist ve öğrenci, yalnızca düşüncelerini ifade ettikleri için özgürlüğünden edilmektedir. Hasta mahpuslar ise cezaevlerinde ölüme terk edilmektedir.
Bu tablo, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin “herkes için” garanti altına aldığı hakların Türkiye’de yalnızca belirli kesimler için garantiye alınmış olduğunu göstermektedir.
Kürdistan Komünist Partisi olarak bir kez daha vurguluyoruz:
Hak ihlalleri ve Kürt halkına dönük baskılar, otoriter rejimin ve kapitalist sömürü düzeninin yapısal sonucudur.
Kürtlerin varlığı, demokratik, kolektif ve kültürel hakları anayasada güvence altına alınmadan gerçek bir insan hakları rejiminden söz edilemez.
Eşitlik, özgürlük ve insanca yaşam; ancak örgütlü sosyalizm mücadelesiyle kazanılacaktır.
Bu nedenle tüm emekçileri, kadınları, gençleri, işçileri, Kürt halkını ve ezilen tüm kesimleri; haklarını savunmaya, dayanışmayı büyütmeye ve sosyalist bir gelecek için mücadeleyi güçlendirmeye çağırıyoruz.
Kürdistan Komünist Partisi – KKP
10 Aralık 2025