Basına ve kamuoyuna

Kürt partileri, Özyönetim’e (Statüye) karşı değil!

17 Aralık 2015’te “Kürdistan Bayrağı Günü’nde Savaşa Hayır” başlığı altında aralarında Özgürlük ve Sosyalizm Parti’sinin de yer aldığı 7 Kürdistan’i parti ortak bir basın açıklaması yaptı.

Rudaw, haberi aynı gün “Kürt partilerinden hendeklere isyan” üst başlığıyla ve “savaşa hayır” başlığını ise alt manşet olarak kamuoyuna verdi. Devamında haberleştirilerek verilen açıklamanın, devletin savaş siyaseti ve operasyonlarına karşı olma yönünden çok silahlı özyönetim hatta özyönetim “karşıtlığını” öne çıkarmış! Örneğin:

“Tüm Kürdistan halkı, siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, akil adamlar, aydın ve sanatçılar, sorunun çözümü için özyönetim siyasetine karşı sesini yükseltmeli” çağrısında bulunuldu” diyor. Kısacası yapılan haberde, Kürt partileri “özyönetime” karşı şeklinde anlaşılıyor.

Ortak açıklamada bu sonucu çıkarmak ne ÖSP’nin ne de diğer partilerin görüşünü yansıtmaz. Hiçbir Kürt partisi adı özyönetim, özerklik, federasyon veya bağımsızlık olsun statüye karşı değil, olamazlar da!

Hem bir süredir 7 partinin yaptığı kimi ortak etkinliklerde de anlaşılacağı gibi hem de şimdi üzerinde kaba hatlarıyla anlaştıkları ve yakında kamuoyuna açıklama yapmayı planladıkları ortak etkinlikte; üzerinde görüşme-tartışma ve sonuçlar üretmeyi amaçladıkları meselenin ana çerçevesi şöyle belirlendi:

“Devletin kentlerimizde, kırsalda ve “sınır ötesi”nde sürdürdüğü savaş ve operasyonları derhal durdurması için; PKK’nin kentlerdeki silahlı ‘özyönetim’’ ve hendek uygulamasını sonlandırması için; güçlü bir sesin, ortak bir iradenin ‘savaşa hayır barışçıl siyasal yolla çözüm hemen şimdi’ diyerek iç ve dış kamuoyu yaratmanın bugün yaşamsal önemi bulunuyor” deniliyor. 7 partinin bugün devletin sürdürdüğü savaş ve kimi ilçelerde silahlı barikatlar eşliğinde ilan edilen özyönetime ana bakışı budur.

“Kürdistan Bayrağı Günü’nde Savaşa Hayırbaşlığı altında yapılan açıklama yukarıda aktardığım planlanan etkinliğin metnini esas almış ama belli değişikliklerle. Dolaysıyla Rudaw’ın haberleştirdiği basın metninde şunlar söyleniyor:

“Türk Devleti, sivil kitle eylemlerine orantısız güçle saldırıyor. Her gün ülkemizin herhangi bir köşesinden ölüm haberleri geliyor.

Ülke ve halk gerçekliğimize denk düşmeyen, yıkım ve insansızlaştırmaya gerekçe oluşturan silahlı ‘özyönetim’ siyaseti ve hendeklerin kazılması, Kürdistan halkına ve özgürlük mücadelemize de büyük zararlar vermektedir.

Türk Devleti, Kürdistan sorununun barışçıl ve siyasal çözümünü sürüncemeye bıraktığı gibi, hendekleri gerekçe göstererek çatışmayı tırmandırıyor.

Kürdistan’da devam etmekte olan savaş, hiçbir ayrım gözetmeksizin, hangi etnisite, din, mezhep, sosyal kategori, cins ve yaştan olursa olsun, herkesi hedef alıyor. Suskun kalan Türkiye halkı bu yıkımdan etkilenmeyeceğini düşünmemelidir. Daha fazla geç kalmadan, ülkemiz viran olmasın, yıkılmasın, insansızlaştırılmasın, ölümler olmasın diyorsak; tüm Kürdistan halkını, siyasi partileri, STK’ları, akil adamları, aydın ve sanatçıları, Kürt ve Kürdistan sorununun barışçıl, siyasal, demokratik yollardan ve eşitlik temelinde çözümü için, acilen bu devlet şiddet politikasına, savaşa, hendek ve silahlı ‘özyönetim’ siyasetine karşı sesini yükseltmeye, örgütlü tepkiler geliştirmeye çağırıyoruz. 17.12.2015” deniyor.

Bu ortak metinin özellikle son paragrafında ÖSP’yi yansıtmayan tespit ve çağrılar var çünkü üzerinde uzlaşılan metin ÖSP’nin değil ortak metin. Ama ortak metinde de görüleceği gibi:

*Kürt partilerinin isyanı, esas hendeğe değil devletin izlediği savaş siyasetinedir.

*Kürt partilerinin özyönetime karşı olduğu sonucu çıkarılamaz. Zaten ortak metinde, özyönetime kaşıyız denilmiyor, “silahlı özyönetim siyasetine karşı” deniliyor ve özyönetim tırnak içine alınıyor.

Dikkat edilirse ortak açıklama metninde “Ülke ve halk gerçekliğimize denk düşmeyen, yıkım ve insansızlaştırmaya gerekçe oluşturan silahlı “özyönetim” siyaseti ve hendeklerin kazılması, Kürdistan halkına ve özgürlük mücadelemize de büyük zararlar vermektedir” diyerek bugün silahlı özyönetim ilanına karşı çıkılıyor!

Tüm haberciler gibi Rudaw çalışanları da, haber yaparken bu tür konularda daha hassas davranmalarında yarar vardır. 19-12-2015

Özgürlük ve Sosyalizm Partisi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir