DTK Olağanüstü Kongre sonuç bildirisinin yayınlanması ve DTK, HDP yöneticilerinin kongre sonrası kimi açıklamaları üzerine, HDP, DTK ve Selahattin Demirtaş başta olmak üzere yöneticilerine karşı tam bir linç kampanyası başlatıldı!

Kim yok ki bu linç kampanyasını yapanlar içerisinde? Cumhurbaşkanı, Hükümet, AKP ve tüm diğer sistem partileri, Türkiye ulusal basını, özellikle 7 Haziran’da HDP ve Demirtaş’ı destekleyen kimi “liberal”, “sol liberal” yazar ve aydınlar… hepsi ağız birliği yapmışçasına; “Bölücü”, “hain”, “arkadan vurulduk”, “aldatıldık”, “terör destekçisi” diyerek linç kampanyasını sürdürüyorlar!

Bütün bunları bugün iki nedenle koro halinde söylüyorlar: Biri, DTK’nın 26-27 Aralık Kongresi sonunda kamuoyuna açıkladığı özerklik savunusu; diğeri, HDP’nin (Demirtaş’ın) de bu savununun arkasında durduğunu beyan etmesi!

DTK sonuç bildirisinde; DTK olarak halk meclislerinin ilan ettiği özyönetim ilanlarını ve halkımızın her alanda yürüttüğü bu haklı ve meşru direnişi sahipleniyor”;…  “özyönetim ilanları kesinlikle Türkiye’yi de demokratikleştirme adımlarıdır”;… “Demokratik özerklik, özyönetimler ve yerel demokrasi açısından Avrupa Konseyi Yerel Yönetimler Özerklik şartındaki çekincelerin kaldırılması” ve “14. Özerk Bölge Yönetiminin denetiminde, yereldeki asayişin tümünü sağlayacak resmi yerel güvenlik birimlerinin kurulması” derken;

Demirtaş; “Bu direniş zaferle sonuçlanacak…  Artık gelecek yüzyılda bir Kürdistan gerçeği olacak. Belki bağımsız devletleri de olacak Kürtlerin, federal devletleri de, kantonları da, özerk bölgeleri de olacak” dedi diye kıyamet kopartıldı.

Üstelik DTK bunları, Türkiye’nin demokratikleşmesi ve ülkenin bütünlüğü içinde” aradığının altını çizdiği halde “Vay sen misin bunları söyleyen” diyerek koro halinde saldırıya geçildi. Öyle ki;

“Özerk Kürdistan ilanının Türkiye’ye savaş ilanı olduğu!” “Yanılttın bizi. Meğer o çok Türkiyeli yüz, sadece bir maskeymiş”! “DTK’nın bu bildirgesi de, Demirtaş’ın ifadeleri de bana kalırsa Kürt siyasi hareketinin eski bir ‘özyönetim’ hastalığının yeniden tezahürü”, “Çok yanlış”! “Demirtaş Kuzey Suriye’de kantonların birleştirilmesini savunmaya başladı”; “Demirtaş’ın şiddeti fütursuzca savunan ve doğrulayan dili, halkı direnişe katılmaya çağırması”; “Moskova’da bir Türkiye partisi de olan HDP’nin Eş Başkanı olarak değil PKK’nin elçisi olarak konuşması”! “İhanet uğradık!” “Güle güle Demirtaş; bir ara epey heyecanlanmıştık……..!”

Aylardır kentlerimiz yakılıp yıkılıyor, halkımıza açık cezaevi yaşatılıyor, çocuklar, yaşlılar katlediliyor, insanlar kendi cenazelerini bile kaldıramıyor. Bu vahşete karşı gelişen sivil demokratik tepkiler ise en ağır polis terörüyle bastırılıp engelleniyor! Buna isyan edilmesi gerekirken ses çıkarılmıyor! Fakat “Bağımsız Kürdistan olacak”,  “özerklik istiyoruz”, “direnişi destekliyoruz” vb. denildi diye kıyamet kopartılıyor!

Hani demokrattınız, hani Cumhuriyet demokrasi ile yönetiliyordu? Hani düşünce özgürlüğü vardı memlekette? Hani “ayrılıp bağımsız devlet kurma hakkı dahil her şey konuşulmalı” diyordunuz! Ne oldu neden mesele Kürtler olunca anında bunları unutuyorsunuz?

Türk devlet ve hükümet yetkilileri ve söz konusu siz köşe yazarları; halkımıza, siyasetimize her türlü hakareti yapma hakkını nereden alıyorsunuz? Kürtler, “Türkiyelileşelim” deyince iyi hoş fakat özerklikten, bağımsızlıktan, haklı direnişten söz edince “arkadan vurulduk” deyip “hain” ilan etme hakkını kim size veriyor?

Tam bir keyfiyetle canınız istedi diye Kürt temsilcilerini koalisyon veya anayasa görüşmelerinden dışlıyorsunuz! Hangi hakla, hangi hukuki dayanakla?

Saray ve hükümeti hatta sistem partilerinin linç kampanyalarını az çok anlıyoruz da bu linç kampanyasına katılan siz “demokrat”, “liberal”, “sol liberal” yazar ve aydınlara ne oldu? Özellikle de sende mi brütüs” dedirten kimi Kürt “dostu” yazarlara ne demeli? Biz de sizleri anlamakta zorluk çekiyoruz!

Biz ÖSP olarak, DTK’nın Kongre Sonuç bildirisinde savunduklarını ana hatlarıyla Kürt, Kürdistan meselesinin çözümü yönünde sorunlu görüp savunmuyoruz. Fakat söylenenler üzerinden geliştirilen saldırı ve linç politikasının karşısında DTK ve HDP’nin yanındayız. Yurtsever, devrimci, demokrat kamuoyunu da dayanışmaya çağırıyoruz!

Türk devlet ve hükümetini, söylenenlerden hareketle linç kampanyası geliştireceğine, Kürdistan meselesinin çözümünde ana dilde eğitim başta olmak üzere adım atmaya ve özerklik, federasyon,  bağımsızlık seçeneklerine kendini ve kamuoyunu hazırlamaya çağırıyoruz! 31-12-2015

 

Özgürlük ve Sosyalizm Partisi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir