2 Temmuz 1993’te Pir Sultan Abdal’ın anma gününde yitirdiğimiz canların derin acıları hala içimizi acıtmaya devam etmekte.

2 Temmuz 1993’te Pir Sultan Abdal’ın anma gününde yitirdiğimiz canların derin acıları hala içimizi acıtmaya devam etmekte. İnsanlık tarihine kara bir leke olarak geçen Madımak katliamında yitirdiğimiz devrimci, sosyalist, yurtsever, aydın ve ilerici 33 insanımızı saygıyla anarken, vicdanların asla kabul etmediği katliamı yaratan ortaçağ gerici zihniyeti ve sürdürücülerini de bir kez daha kınıyor, lanetliyoruz!

Halklarımıza, insanlarımıza açıkça çağrımız şudur ki; bu ve benzeri yaşanan/yaşanacaklar asla kader değildir, kader olarak görülmesini reddediyoruz. Çünkü sınıflı toplum yapılarının sürdüğü tüm zamanlarda sermaye toplumun birbiriyle barışık olmasını asla istemez. Dini ve mezhepsel inanç farklılığı, etnik kimlik vs. gibi farklılığı körükleme üzerinden halkların devamlı birbirini boğazlaması üzerinden devranını sürdürmesi hep esas olmuş ve yaşananları ise bizlere “kader”, “fıtrat” diye yutturulmak istenmektedir.

Sivas Madımak Oteli katliamı; aydın, sanatçı, yazarların şahsında halklarımıza özelde Alevi halkımıza karşı planlanmış bir katliamdı. Türk-İslam sentezine dayalı rejim devam ettikçe de Sivas Madımak Oteli katliamı ilk olmadığı gibi son da olmayacaktır, olmadı da! Madımak’ı Ankara Gar, Suruç, Diyarbakır… gibi bir çok planlanmış katliam izledi.

26. yılında diri diri yakılarak katledilenlerin hesabını mahşere bırakamayız! Katliamların hesabının sorulmasının yegâne çözümü örgütlü olmamızdan, örgütlü mücadelen geçer.

Bu tür katliam ve saldırılar halkımızı özgürlük ve sosyalizm mücadelesinden kopartamayacaktır.

Kürdistan Komünist Partisi – KKP



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir