Türkiye’yi, Rojava’ya dönük saldırılara derhal son vermeye ve Rojava Özerk Yönetimi ile diyaloğa geçmeye çağırıyoruz.
5 Ekim günü Türkiye, Rojava’da aralarında köy, elektrik istasyonu, su ve petrol kuyularının da olduğu 40 bölgeyi hedef aldı, sivillerin de yaşadığı birçok bölgeye hava saldırısı düzenledi. Saldırılar sonucu çok sayıda sivil hayatını kaybetti ve yaralandı. Yine saldırılar nedeniyle çok sayıda gaz, petrol ve su istasyonu hizmet dışı kaldı.
Saldırıdan birkaç gün önce Dış İşleri Bakanı Fidan Rojava’ya dönük saldırıyı ayrım gözetmeksizin yani sivilleri de hedef alacaklarının işaretini vererek açıklamıştı ve yapılan saldırıda da doğrudan siviller ve sivil yaşam alanları hedef alındı. Dış İşleri Bakanı bu açıklamasıyla açıkça suç işlemiştir.
AKP hükümetinin Kürt sorununu çözme gibi bir derdi yok çünkü valığını ancak savaş politikalarıyla devam ettirebiliyor. Bu nedenle Kürtlere saldırmak Türk devleti için en kolay yol. Bu sorunu çözmek isteyen bir hükümet azami de olsa diyalog yolunu arardı. AKP hükümeti 2015’ten beri varlığını devam ettirebilmesinin yolunu içeride ve dışarıda savaş politikalarına sarılmakta buldu. Bu yol ne Türklerin ne de Kürdlerin çıkarınadır. Bölgedeki çatışma ve savaşlar gerici bölge hükümetlerinin çıkarına hizmet ediyor, onları ayakta tutuyor. Türk, Kürd ve tüm halkları, devrimci demokrat komuoyunu bu savaş politikalarının karşısında durmaya çağırıyoruz.
Türk devletinin saldırganlığının durdurulması için bölgede bulunan uluslar arası güçlerin de devreye girmesi zorunludur. Sadece IŞİD’e karşı savaşta Kürdler dostumuzdur demek yeterli değildir. Bu politika ile Ortadoğu’da IŞİD sonrası döneme asla geçilemez. Uluslararası güçler sadece bu nedenle Türkiye’nin IŞİD ruhuna hizmet eden Kürdlere dönük savaş politikalarına karşı somut adımlar atmalıdır.
Kürdlere dönük saldırganlıkta başta Türk devleti olmak üzere İran, Irak ve Suriye sınır tanımıyor. Yer yer tek başlarına yer yer hep birlikte hareket ediyorlar. Kürd cephesinde ise bu saldırılara karşı yek vücut tavrı sergilenemiyor. Kürtlerin birlik olamaması sömürgecileri daha çok cesaretlendiriyor.
Kürdistan’ın tüm parçalarındaki Kürd siyasi parti ve hareketlerine buradan sesleniyoruz: Birlik olamıyorsak da hiç yoktansa aradaki gerginlikleri bu zamanlarda rafa kaldıralım. Türk hükümetinin savaş politikalarını kınayalım, kınamanın ötesine geçelim.
Kürdistan Komünist Partisi – KKP