Dersim soykırımının 87. yıl dönümünde yaşamını yitirenlerin anıları önünde saygıyla eğiliyoruz.
Soykırımı ve sorumlularını ise lanetliyoruz! İnsanım diyen herkesi de lanetlemeye çağırıyoruz!
Kürdistan tarihi işgal, katliam ve soykırımlar tarihidir. Dersim de bu acı tarihten bir sayfadır. Anadolu ve Kürdistan coğrafyasında yaşanan tüm soykırımlar gibi Dersim soykırımı da ırkçı Türk siyasetinin ürünüdür.
4 Mayıs 1937’de, Mustafa Kemal’in ölümünden 1,5 yıl önce ‘Tunceli Tenkil Harekatı’ kararıyla soykırım ve sürgün süreci başlatıldı. Soykırımda Nazilerden alınan zehirli gazlar başta olmak üzere birçok silah ve ilk defa uçaklar kullanıldı. 1937’de başlatılan soykırım harekatı fiziki anlamda 1938’de sonuçlandırılsa da Dersim halkına dönük sürgün ve psikolojik harekat hiç bitmedi.
Dersim Soykırımı’nda resmi görevli olan eski Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil, yaşananları anılarında ‘‘Mağaralara iltica etmişlerdi. Ordu zehirli gaz kullandı. Mağaraların kapısının içinde bunları fare gibi zehirledi. Yediden yetmişe o Dersim Kürtlerini kestiler. Kanlı bir harekat oldu. Dersim davası da bitti, hükümet otoritesi de köye ve Dersim’e girdi, böyle bitti. Bugün Dersim’e rahatça girebiliyoruz’’ diyerek anlatıyor.
İsyan bir yana asayiş olayı bile yokken devlet Dersim halkını yok etmek ister! Bunun asıl nedeni Dersim’in etnik olarak Kürt ve inanç olarak da Kızılbaş olmasıdır. Demek ki asıl mesele Kürtlük meselesi! Demek ki Cumhuriyet için asıl hedef Dersim’deki “Kürtlük cereyanının” tüm Kürdistan’a yayılmadan söndürülmesidir.
Demek ki asıl mesele “asırlardır nüfuz edilememiş” olan bölgeye yani Dersim’in otonom yapısına son vererek Osmanlı’da 1850’lerde başlatılan merkezileştirme, Türkleştirme ve tek tipleştirmeye Dersim’in de dâhil edilerek sürecin tamamlanması arayışıdır. Dersim halkını, ilerici, devrimci güçlerini öncelikle soykırım nedeniyle Kemalizm’i ve Türk rejimini sorgulamaya çağırırken aşağıdaki taleplerin de takipçisi olmaya çağırıyoruz:
Dersim soykırımında yaşananları araştıracak olan Hakikatleri Araştırma Komisyonu kurulmalıdır!
Devlet yapılanları soykırım olarak kabul edip Dersim ve Dersim halkının şahsında Kürt halkından özür dilemelidir!
Halkımızın soykırım sırasında uğradığı maddi ve manevi zarar devletçe tazmin edilmelidir!
Dersim adı iade edilmelidir.
Dersim soykırımının devam eden travması olarak “kayıp kızların bulunması” ve idam edilenlerin mezar yerlerinin zaman geçirilmeden tespit edilmesi!
100 yıldan fazladır, dört parçadaki biz Kürtler katliam ve soykırımlara maruz bırakılıyoruz. Yeni katliam ve soykırımları savuşturmanın tek yolu halkımızın ulusal birliğinden geçmektedir.
Kürdistan Komünist Partisi – KKP