Basına ve kamuoyuna

Suruç’ta yaşamını yitirenlerin ailelerine başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz!

Seçimlere kan-şiddet bulaşmaması için herkesi sorumlu davranmaya çağırıyoruz!

İktidar partisi AKP ve Hükümet; seçimlerde şiddetin tarafı değil, seçimlerin tüm taraflar için barış ve güvenli ortamda yapılmasının koşullarını yaratmakla sorumludur. Buna uygun davranmalıdır.

Suruç’ta yaşanan dehşet verici saldırı AKP’nin Urfa’da güç kaybedeceğinin güçlü işaretidir. AKP MKYK üyesi vekil İbrahim Halil Yıldız’ın esnaftan oy istemesi doğal. Yaşamını yitiren esnafın da “biz size oy vermeyiz” demesi kadar doğal bir şey yok! Ama AKP’li Vekil Yıldız’ın oradan ayrıldıktan sonra 20-25 silahlı kişiyle geri dönüp esnafa saldırması vahşettir! Bu saldırı korku ve kaos ortamında seçim kazanma hesabıdır. “Bana oy vermeyeni yaşatmam” diyen faşizan zihniyettir. Vahşetin vahşeti ise yaralı hastaneye kaldırılan esnaf kardeşlerin yaygın iddiaya göre, “Yıldız’ın adamlarınca hastanede katledilmeleri”dir. Yaralı oğullarını görmek için hastaneye koşan babanın “hastane önünde linç edilerek öldürülmesidir”. Bir gün sonra cenazelerini kaldıran kitleye biber gazının sıkılmasıdır!

Bunlar yaşanırken sanki mağdur AKP’lilermiş gibi, yandaş basının olayı AKP’ye saldırı olmuş gibi yansıtması habercilik ve basın ahlakı açısından bir diğer dehşet verici olaydır. Yandaş basının bu dili provokasyon yaratma, şiddet ve kaostan oy alabilme dilidir. Hele ki CHP Suruç İlçe başkanının olayın tanığı olarak televizyona verdiği röportaj kısmen de olsa kamuoyuna ulaştı.

Günlerdir Erdoğan’ın; Demirtaş’ı ve HDP’yi hedef gösteren açıklamalar yapması, hatta HDP için “terör örgütü” demesi,  Kobane olayları üzerinden Demirtaş ve HDP’ye haksız ithamlarda bulunması, miting alanlarında idamı gündeme getirerek Demirtaş’ın idamını istemesi… Bunlar açıkça gösteriyor ki AKP/Erdoğan’ın seçimlerde sürdürdüğü savaşın esası Kürtlerle, parti olarak da HDP iledir! Bunun da en yoğun olarak yaşandığı kent Urfa’dır. Çünkü Urfa ve ilçelerinde birden fazla nedenle AKP’den kopuş yaşanıyor. Yaşanan kopuş, bir sitem (rejim) partisinden bir başka rejim partisine değil, Kürtlük/yurtseverlik kanala akış yönünde olmaktadır. Ufak tefek CHP ve SP yani Millet İttifakına yönelim olsa da esas olarak bu kopuş bugün HDP’ ye doğru akmaktadır.  Bugün HDP yarın başka Kürdistan’i partiye olacak! Suruç’ta yaratılan saldırı ve provokasyonlarla da bu kopuşun önüne geçemeyecektir.  Ceylanpınar, Kocali, Malatya… toplamında son seçim sürecinde HDP’ye yapılan 60 civarında saldırı da bu kopuşu hızlandıracaktır. Bu süreçte HDP’den Urfa’da aday olan Nusrettin Maçin ve birlikte çalışma yapan yoldaşlarımızın da kanaat ve gözlemleri; “Urfa ve ilçelerinde çok büyük baskı ve hileler olmazsa AKP’den ciddi bir kopuş yaşanacağı” yönündedir

ÖSP olarak çağrımız şudur;

Urfa’da yaşayan halklarımıza; “bugüne kadar korkmadınız, bundan sonrada korkmadan iradenizi 24 Haziran’da sandıklara taşıyın!

Hükümete çağrımız; herkes için eşit ve adil seçim koşullarını yaratın bu sizin görev ve sorumluluğunuzdur.

Yargıya çağrımız; deliller karartılmadan toplayın, olayı tüm gerçekliğiyle aydınlatın ve faillerini kamuoyunun önüne çıkartın. 16.06.2018

 

Özgürlük ve Sosyalizm Partisi

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir