1978 Maraş Katliamı; toplumsal kargaşa, iç huzursuzluk ve provokasyonla kıskacına aldığı toplumlar üzerinden devranını sürdürmeyi esas alan sömürücü sermaye devletlerinin izinden giden Türk egemen devletinin, ihtiyacını duyduğu provokasyonu, ülkücü faşistler aracılığıyla Aleviler üzerinden gerçekleştirdiği katliamın adıdır.

1978 Maraş Katliamı; toplumsal kargaşa, iç huzursuzluk ve provokasyonla kıskacına aldığı toplumlar üzerinden devranını sürdürmeyi esas alan sömürücü sermaye devletlerinin izinden giden Türk egemen devletinin, ihtiyacını duyduğu provokasyonu, ülkücü faşistler aracılığıyla Aleviler üzerinden gerçekleştirdiği katliamın adıdır.

Çok dilli, çok dinli ve inançlı toplumların bir arada yaşadığı kapitalist sömürücü ve sömürgeci Türk egemen devletinde sıkça söylenen “toplumsal iç barış, iç huzur” lafının hiçbir kıymeti harbiyesi ve inandırıcılığı yoktur, olmamıştır ve samimi de bulunmamıştır. Çünkü; toplumlar bu basma kalıp lafa yüklenen şal marifetiyle meydana gelen/getirilen toplumsal gerilimlerin üstünün örtülmeye çalışıldığını yaşadığı toplumsal deneylerle bilmektedirler. İşte Maraş, Malatya, Çorum, Sivas katliamları… Hrant Dink ve Rahip Santoro cinayeti… 15-16 Eylül Rum Pogromu ve Kürt meselesinde yaşanılan/yaşatılan yargısız infazlar, cinayetler, katliamlar!..

“Toplumsal iç barış, iç huzur” gibi topluma sükûnet verecek şeyler asla egemenlerin tercih ettikleri değildir, aksine iç barışın aleyhine çalışırlar. Türk egemen devletinin; toplumsal farklılıkların hep iç gerginlikler, düşmanlıklar, milliyetçi kışkırtmalar yönünde kullanılmasını her zaman için hedeflediğini, bunu alışkanlık haline getirdiğini, ötekileştirilenlerin kapılarının kırmızı boyalarla işaretlenmesinden bilmekteyiz. Öteki gördüğüne hayat hakkı tanımayan egemen devlet hala gayet açık bir tarih bilinci ile ötekileştirmeye, siyasi ve sosyal soykırıma devam etmektedir. Tıpkı 1978 Maraş Katliamının çok öncesinden Alevilerin kapılarının kırmızı boyalarla boyaması gibi!

“Güneş Ne Zaman Doğacak” isimli bir filmin gösterimi sırasında Çiçek Sineması’nın bombalanması provokasyonuyla Maraş’ta Kürt ve Alevi halkının katliamı başlatılmıştı. Bombalama olayı; kentte yaşayan Alevi, Kürt ve devrimci kesim tarafından yapıldığı söylentisi yayılarak Sünni halk galeyana getirildi. 19 Aralık 1978’de Maraş’ta başlayan katliam girişimi 26 Aralık 1978 tarihine kadar iktidar-polis ve askerin denetiminde ülkücü-dinci çetelerin uygulayıcılığında devam etti. Resmi rakamlara göre 111 kişi öldü, Alevi kaynaklar ise 500’e yakın insanın öldüğünü ifade ediyor. Yüzlerce kişi yaralandı. 210 ev, 70 işyeri tahrip edildi.

1978 yılındaki yayını ile “Kahramanmaraş olayları, Pakistan, Afganistan ve İran’dan sonra belki de kaos ve belirsizlik içine düşme sırasının Türkiye’ye geldiğini, giderek artan sayıda kişi, bir iç savaş tehlikesine dikkati çekiyorlar”… “yabancı gizli servislerin, özellikle ABD Merkezi Haber Alma Teşkilatı CIA’nin rolü”ne dikkat çeken Radio France Internationale’yi dönemin Başbakanı Bülent Ecevit “olayların kendisini uzun süredir direndiği sıkıyönetim talebine zorlamak için kontrgerillalar tarafından çıkarıldığını biliyorum” diyerek doğrulamıştı.

19-25 Aralık 1978 yılında Alevi, Kürt ve devrimci Maraş halkına yönelik katliamı 41. Yılında bir kez daha lanetlerken, halklarımıza karşı işlenen cinayetleri, provokasyonları her zaman için unutmayacağımızı, peşini bırakmayacağımızı belirterek yitirdiğimiz yüzlerce canlarımızın anıları önünde saygıyla eğiliyoruz!

Kürdistan Komünist Partisi – KKP

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir