4 Mayıs 1937, Dersim’de Kürt Kızılbaş halkımıza yönelik yapılan soykırımın simge günüdür. Çünkü doğrudan Türk hükümetinin soykırım kararı verdiği gündür 4 Mayıs!
Dersim, Kürt olduğu için, Dersim, Kızılbaş Alevi olduğu için ve nihayet Dersim esas, ırkçı cumhuriyeti rejiminin halklara deli gömlek misali giydirmek istediği tek dil-tek millet-tek-vatan-tek devlet dayatmasına direndiği için soykırıma uğratıldı.
4 Mayıs 1937’de Türk hükümetinin kararıyla başlatılan Dersim’i yeniden işgal harekatında, 70 bin civarında insanımız katledildi, kalanlar Türkiye’nin her tarafına sürüldü, yetim çocuklar evlatlık olarak verildi ki büyük çoğunluğunun akıbeti halen belli değil.
Dersim’in dün ağır bedeller ödeyerek direndiği bu tekçi ırkçı dayatmalar Cumhuriyetin kuruluşundan günümüze kadar devam ediyor. Kürdistan genelinde halkımızın dil ve kültürüne yönelik sosyal soykırım, Dersim özelinde Kızılbaş halkımızın inancının asimilasyonuna dönük soykırımla devam ediyor. Dün farklı parti iktidarlarınca yapılan sosyo-kültürel soykırım son 15 yıldır AKP hükümeti eliyle sürdürülmektedir.
100 yıldan beri biçim değiştirerek uygulanan sosyal-kültürel soykırım Referandum propaganda süreci boyunca ırkçı tekçiliği meydanlarda izleyicilerine alkışlatan AKP propaganda makinesince de sürdürüldü. Dün Dersim’e yapılan fiziki soykırım, sosyal-kültürel soykırımla aralıksız sürdürülüyor!
Dün başbakan iken “devlet katliam yaptı” diyerek özür dileyen Erdoğan ve AKP’yi;
*Halkımıza yönelik kültürel soykırıma, özelde de Kızılbaş Alevi halkımızın kültür ve inancına dönük baskı ve asimilasyona son vermeye;
*Seyit Rıza ve dava arkadaşlarının mezarlarını ailelerine teslim etmeye;
*Dersim ismini iade etmeye;
*”Terörle mücadele” adı altında aralıksız sürdürülen operasyonları durdurmaya, aynı gerekçeyle Dersim’in tarihi ve kültürel değerlerini sular altına bırakacak baraj uygulamasına son vermeye ÇAĞIRIYORUZ!