18 Mayıs, Türkiye ve Kürdistan tarihinde önemlidir, kuşaktan kuşağa taşınmalıdır.
Önemlidir çünkü biri; yani 18 Mayıs 1973’te ser verip sır vermeyerek direnen İbrahim Kaypakkaya’nın Diyarbakır’da işkencehanede katledildiği gündür. 68 Kuşağının önder kadrolarından Kaypakkaya Dersim’de yaralı yakalanıp Diyarbakır’a getirilir, ağır işkencelere rağmen İbo’yu konuşturamayan cellâtlar çareyi O’nu katletmekte görürler. Bu nedenle önemlidir 18 Mayıs unutulmamalı ve yeni kuşakların mücadelelerinde yaşatılmalıdır.
Diğerinde de tarih yine 18 Mayıs ve yer yine Diyarbakır zindanı! 18 Mayıs 1982’de Diyarbakır cezaevinde Ferhat Kurtay, Necmi Öner, Mahmut Zengin, Eşref Anyık yani “Dörtlerin”; sömürgeci faşizmin baskı ve işkencelerini, teslimiyet ve ihaneti durdurabilmek için kendi bedenlerini ateşe vermeye yani kendilerini feda etmeye karar verdikleri gündür. Kararı verir ve uygularlar. Yani söz ile davranışları arasında uyum vardır.
“Dörtler” için “ölmeye karar vermek kolaydı. Kendilerini feda etmekte tereddütleri yoktu. Ama kararı uygulamak zordu. Çok önlem almıştı düşman, ölmek bile yasaktı. Kibrit bulundurmaktan yemek tabağına, çatal kullanmaktan konuşmaya her şey yasak! Ama? Gerekirse sevdayla tutuşacaklardı” ve 18 Mayıs’ta tutuşturdular bedenlerini!
İbo ile “Dörtlüleri” saygıyla anıyoruz. Onları ulusal özgürlük ve sosyalizm mücadelesinde her daim yaşatacağız.
17 Mayıs 2018
Özgürlük ve Sosyalizm Partisi