Tüm işçi, emekçi ve işsizlerin birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ı kutluyor ve selamlıyoruz.
Tarihten bugüne 1 Mayıs işçi – emekçi bayramına anlam ve önemini kazandıran şey: Chicago Haymarket Meydanından Taksim Meydanına işçilerin, işsizlerin, yoksulların kanlarıyla ödedikleri bedeldir.
Bu uğurda hayatını kaybeden tüm işçilerin, emekçilerin ve devrimcilerin anısı önünde saygıyla eğiliyoruz.
Özgür emeği, eşit ve sınıfsız bir dünyayı yaratana kadar da bedel ödemeye devam edeceğiz ama tüm bu bedellerin sonunda asıl bedeli ödeyecek olan kapitalizmin ta kendisidir. Özgür, eşit ve sınıfsız bir toplumu yani sosyalizmi kurarken kapitalizmi de geri gelmemek üzere tarihin çöp kutusuna atacağız.
Deprem değil devlet öldürdü!
Pazarcık ve Elbistan depremleri nedeniyle Kürdistan ve coğrafyamız büyük bir felaket yaşadı. Halkımıza, halklarımıza bu felaketten daha büyük felaketi ise devlet yaşattı. Deyim yerindeyse deprem değil devlet öldürdü! Hem deprem öncesi yapılması gerekenleri hem de deprem sonrası yapılması gerekenleri yapmayan devlet yüzbinlerce insanın ölmesinden, yaralanmasından, evlerinin, işyerlerinin yıkılmasından sorumludur. Kapitalizmin doyumsuz kar hırsı nedeniyle yoksul, işçi ve emekçilere dönük yapılan kalitesiz toplu konutlar yoksul halkımızın tabutu, mezarı oldu. Bu tabutlardan zenginleşen rantçılar ise kendilerine korunaklı konaklar yaptılar. Ama bugün değilse yarın, mutlaka, baldırı çıplakların öfkesiyle tanışacaksınız. 1 Mayıs’ta bu öfkeyi alanlara taşıyalım.
Yoksullardan alıp zenginlere dağıttılar!
Kürt karşıtlığı üzerinden sürdürülen savaş siyaseti halkımıza yoksulluk, işsizlik ve açlık olarak dönüyor. Kürdistan kentlerinde herhangi bir iş kolunda açılan 100-200 kişilik işçi kadrosu için 80 hatta 100 binin üzerinde başvurunun yapılması işsizliğin boyutlarını ortaya koymaktadır. AKP’nin ekonomi politikasının temeli olan yoksuldan al zengine ver ahlaksızlığı toplumu yoksulluk ve açlık sınırının altına mahkum etti. Fakat buna karşın banka kârları %400 arttı! Demek ki ekonomik kriz; sermayeyi değil işçi ve yoksulları vuruyor.
Ama çaresiz değiliz! Kürdistanlı komünistler olarak omuz omuza emeğin kapitalizme karşı örgütlü mücadelesini geliştirerek zenginden alıp yoksula dağıtan sitemin taşlarını döşeyebiliriz.
Açlığa, yoksulluğa, hırsızlığa karşı birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs alanlarında yan yana gelelim.
Hırsızlığa, talana ve savaş siyasetine karşı emeğin gücünü sandıklara taşıyalım!
14 Mayıs seçimlerine çok az bir süre kaldı. Karşımızda işçisine, yoksullara, kadınlara ve Kürtlere düşman bir iktidar var. Seçimler bize sınıfsız, sömürüsüz bir yaşamı sunmayacak ama 20 yıllık siyasi iktidarın hırsızlık, talan ve savaş siyasetine dur diyebiliriz. Seçimlerde işçi emekçi düşmanı AKP iktidarını cezalandırabiliriz.
KKP olarak; Kürdistanlı işçileri, emekçileri, işsizleri, yoksulları seçimlerde YEŞİL SOL PARTİ’ye oy vermeye çağırıyoruz!
***
Haydi, kendin için 1 MAYIS’ta alanlara!
– Deprem bölgesinde halkın acil ekonomik, sosyal ihtiyaçlarının karşılanması,
– Çalışmak insani ve yaşamsal bir haktır, herkese çalışacak iş imkanı sağlanması,
– Dünya’da gelişen trend ile paralel iş günü çalışma saati 6 saate düşürülsün. İş saatlerinin düşürülerek herkese iş imkanı sağlanması,
– İş kazalarına (cinayetlerine) karşı etkin yasal ve saha önlemlerinin alınması,
– Sendikalaşmanın önündeki yasal ve idari engellerin tümüyle kaldırılması,
– Asgari ücret uygulamasına son verilmeli, çalışanların yaşamını sürdürecek ücretin işçilerin söz ve karar sahibi olduğu mekanizmalarda belirlenmesi,
– Kürt halkına karşı yürütülen savaş siyasetinin sonlandırılması…
1 Mayıs alanlarında bu talep ve hedefleri daha yüksek sesle haykırmak için haydi 1 MAYIS’ta alanlara!
Bijî Yek Gûlan / Yaşasın 1 Mayıs
Bijî Azadî / Yaşasın Özgürlük
Bijî Sosyalîzm / Yaşasın Sosyalizm
Kürdistan Komünist Partisi – KKP