- yıldönümünde yaşamını yitirenleri saygıyla anıyoruz.
Tıpkı elde kılıç televizyonda dünyaya göstere göstere kelle kesen IŞİD’liler gibi Sivas’ta 33 aydın ve sanatçı kent ortasında yakılmıştı! Aydın ve sanatçılarımızı, gün boyu “şeriat isteriz” diye bağıran yobaz güruh tarafından seyreden devletin gözü önünde insanları diri diri yakmışlardı. Dönemin başbakanı olan Tansu Çiller’in, Madımak Oteli’nde yaşananların ardından söylediği “Çok şükür otel dışındaki halkımız bir zarar görmemiştir” sözleri katletmede bir taraflılığın ve yönlendiriciliğin kendisiydi.
Katliam davasının, 20 yıl sonra zaman aşımı gerekçesiyle kapatılması karşısında aralarında katliamda yakınlarını kaybedenlerin aileleri başta olmak üzere, demokratik kitle örgütleri ve siyasi partiler “insanlık suçlarında zaman aşımının kaldırılmasını” talep etmelerinin de karşılık bulmaması aynı siyasi zihniyetin mahkemeye onaylatılmasından başka bir şey değildir. Zaten ilerleyen yıllarda bu davalarda görev alanların, avukatlık üstlenenlerin Saadet Partisi ile AKP’ye katıldıklarını içlerinden üst yönetim görevlerine yükseldiklerini görüyoruz.
Özgürlük ve Sosyalizm Partisi olarak; 2 Temmuz Madımak olayı’nı nefretle kınar ve yitirdiğimiz 33 canımızın aziz hatıraları önünde bir kez daha saygıyla eğilirken, insanı ve insanlığı katleden bu zulüm düzenine karşı halklarımızı daha da örgütlü olmaya çağırıyoruz.
Adalet esas Sivas’a gerekli!
Özgürlük ve Sosyalizm Partisi