Ülkemiz mücadele tarihi boyunca, sömürgeci güçlerin kimliğimizi ve varlığımızı ortadan kaldırmak amacıyla topyekûn saldırılarına maruz kaldı, kalıyor. Tüm bu saldırılara rağmen kahraman halkımızın ve önderlerinin dirayetli çabalarıyla özgürlük mücadelemiz aralıksız devam etmiştir. Özgürlük mücadelemize tüm varlıklarıyla aralıksız önderlik edenlerden biri de bugün en derin saygı ve minnetle andığımız Dr. Qasimlo’dur. Hatırlamak; direnmek olduğu kadar, anmanın kendisi de gerçeklerle yüzleşmektir. Çünkü her anmanın kendisi, anılanın geride bıraktığı dersleriyle yüklüdür.
Bu vesileyle; bir kez daha, sömürgeci İran rejiminin hain bir pusu ile katlettiği PDK-İ lideri Dr. Qasimlo ile iki yoldaşımızın mücadele saflarından alıkonulmasının 30. yılında onları saygıyla anıyor, mücadeleleri önünde eğiliyoruz.
Yüz yıllık statükonun temelini oluşturan Sykes-Picot Antlaşması’nın aşılmakla yüz yüze gelindiği, Güney Kürdistan’ın bağımsızlığa, Rojava’nın federasyonlaşmaya yöneldiği gelişmeler, Dr. Qasımlo’nun “Ama her şeye rağmen Kürdistan, kısa bir sürede Ortadoğu’nun parıldayan bahçesi olabilir” öngörüsünü haklı çıkarmıştır.
13 Temmuz 1989’da Avusturya’nın başkenti Viyana’da PDK-İ lideri Dr. Qasimlo ile iki arkadaşını İran ajanları tarafından planlanan bir suikastla katletmelerini kınar ve lanetliyoruz. Kürt siyasetinde tam gaz sürdürülen ayrıştırıcı dil konusunda herkesi, aynayı kendisine tutarak sorumluluğa ve sağduyulu davranmaya çağırıyoruz.
Ve
“Eğer birlik beraberlik içinde olsaydık. Birbirimize uyup ittifakımızı kursaydık…” (Ehmedê Xanî)
“Artık birbirinize düşmanlık etmeyin sırt sırta verin, zorba düşmana ve zalimlere karşı durun. Kendinizi düşmana bedava satmayın”. (Qazî Muhammed).
“Birlik olmazsanız gidersiniz bir bir”! (Cigerxwîn)… vurgulu ve derslerle dolu çağrıları ışığında ulusal ittifaka odaklanalım diyoruz! 13.07.2019
Kürdistan Komünist Partisi – KKP