Senarist, yönetmen, oyuncu ve yazarlığı ile tüm Kürdistanlıların ve yoksul emekçilerin gönlünde taht kuran Yılmaz Güney’i çok genç yaşında, 47 yaşında bu gün yitirdik. 9 Eylül 1984 yılında mide kanserinden yaşama yenik düşen Yılmaz Güney’in anısı ve devrimci mücadelesi önünde eğilerek bir kez daha saygıyla anıyoruz!

Senarist, yönetmen, oyuncu ve yazarlığı ile tüm Kürdistanlıların ve yoksul emekçilerin gönlünde taht kuran Yılmaz Güney’i çok genç yaşında, 47 yaşında bu gün yitirdik. 9 Eylül 1984 yılında mide kanserinden yaşama yenik düşen Yılmaz Güney’in anısı ve devrimci mücadelesi önünde eğilerek bir kez daha saygıyla anıyoruz!

Babası Urfa Siverekli annesi ise Muş Vartolu olan mülksüz, topraksız fakir bir ailenin iki çocuğundan biri olarak Adana’da doğan Yılmaz Güney’in filmlere de damgasını vuran sosyalist siyasal muhalif kimliği çocukluk dönemlerinden itibaren şekillenir.

İlkokul, ortaokul ve liseyi Adana’da okurken pamuk işçiliğinden simitçiliğe kadar birçok işte çalışan Güney’in “Sınıfsal farklılığın olduğunu ilk, zengin çocuklarıyla oynarken fark etmiştim. Annem, yazın babamla birlikte tarlalarda ırgatlık eder, kışınsa hizmetçilik yapardı. Bazen çalıştığı evlerden yemek artıkları getirirdi. Lezzetli şeylerdi bunlar. Ama bir süre sonra bunların artık yemekler olduğunu anladık. Bu yemekleri her yiyişimizde alçaldığımızı, aşağılandığımızı duyumsardık” der.  Muhalif olmanın bedelini ise ilk olarak, 1956’da yazdığı “Üç Bilinmeyenli Eşitsizlik Sistemleri” adlı hikâyesinden dolayı 19 yaşında hapse girmesiyle tanışır. Sonradan, bu hapisle tanışıklık birçok yeni hapislikle devam eder.

Yılmaz Güney’in gençlik dönemlerinde başlayan sosyalist siyasal kimlikli muhalifliği giderek oyunculuğu, yazarlığı ve sinemacılığıyla bu şekilde anlam kazanıyor. Tüm eserlerinde sistemin salt eleştirisinden ziyade sistemin topyekûn değişmesini esas çare olarak görüp bu durumu bilince çıkarması, bunu işlemesinden ve bunun bedelini ödemekten kaçınmamasından ötürü gerçek bir halk kahramanı olarak unutulmazlar arasındaki yerini haklı olarak almıştır.

Yılmaz Güney gibi; içinden geldiği geniş toplumsal halk yığınlarının, ezilen, sömürülen sınıfların çıkarlarını gözeten, yaşamı uğruna yarının bugünden daha iyi olması için tüm gücüyle davranan gerçek sanatçılarımız, kavga insanlarımız halklarımız tarafından her daim saygıyla anılarak yaşatılacaktır.

Kürdistan Komünist Partisi – KKP

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir