Roj Peşmergesi’nin Rojava’ya dönüşünde, PKK’nin Şengal’den askeri olarak çekilmesinde ve Kerkük petrollerinin uluslar arası pazarlara taşınmasında tehlikeli gelişmeler yaşanıyor. ÖSP; öncelikle Kürt siyasetini, bu üç önemli iç meseleyi, kendi aralarında uzlaşıya dayalı barışçıl çözmeye çağırıyor.
Birinci mesele; dün Şengal’de IŞİD işgaline karşı Peşmerge ile Gerilla birlikte savaştı ve Şengal’i özgürleştirdiler. Şimdi Kürt siyasetinin Şengal’de, Türkiye, İran gibi işgalci güçler dışında kendi aralarında uzlaşıya dayalı barışçıl çözümü başarma zamanıdır. Şengal önce Kürdistan toprağıdır, parçalanmış Kürdistan gerçeğinde ise Güney Kürdistan toprağıdır. Bu durum göz önüne alınarak çözüm bulunmalı. Çözüm, PKK’nin “zaten çekilme kararını verdik” beyanının gereğini yapmasıdır. Ulusal Kongre çağrılarını bugünlerde yenileyen PKK’yi bu adımı atmaya çağırıyoruz.
İkinci mesele; bugün Şengal meselesi ile iç içe geçen Roj Peşmergesi’nin Rojava’ya dönüşüdür. Dün Şengal ilçesinin Sinumê kasabasında Roj Peşmergesi ile Şengal direniş Birlikleri arasında kısa süreli çatışma yaşandı. Çatışmaların durmuş olması sevindirici ama köklü çözüm acilen bulunmalıdır.
Bu mesele de Kürt siyasetinin barışçıl çözmeyi başarması gereken bir diğer acil meselemizdir. Güney Kürdistan’da, partilere göre Peşmerge (askeri) yapılanmasının yarattığı sorunlar dikkate alınarak mesele çözülmelidir. Roj Peşmergesi toprağına dönerek, YPG ile BİRLEŞİK askeri yapılanma altında düşmana karşı savaşmalıdır. Bunun barışçıl demokratik yolu mutlaka üretilmelidir.
Üçüncüsü; Türkiye ile İran arasında “benim üzerinden taşınsın” rekabetine dönüşen Kürdistan (Kerkük) enerji kaynakları meselidir. Ki bu mesele bugün Güney Kürdistan’ın bağımsızlık ilanıyla da doğrudan ilişkilidir. Dün bu meselede de yeni bir gelişme yaşandı; YNK Peşmergelerinin, “Kerkük’teki AT-1 petrol pompa istasyonuna el koyarak bir süre petrol akışını durdurdukları” haberi basına yansıdı. Kısa sürede petrol akışının yeniden başlaması olumludur ama mesele kökten çözülmüş değil.
Güney Kürdistan siyaseti, parlamentoyu acilen toplantıya çağırmalı. Enerji kaynaklarını hangi güzergah üzerinden uluslar arası pazara taşıyacağını yine iç uzlaşıya dayalı olarak çözmelidir.
Dördüncüsü; 53. Uluslar arası Münih Güvenlik Konferansı sürecinde, Başkan Barzani liderliğindeki Güney Kürdistan heyetinin bağımsızlık için yoğun görüşme ve destek arayışı sonrası bu üç alanda tehlikeli gelişmelerin yaşanması dikkat çekicidir. Burada özellikle, Türkiye ve İran’ın sinsi oyunlarına dikkat edilmelidir.
ÖSP; Kürtler arası birakujinin tekrar yaşanmaması için gereken her şey yapılmalı diye çağrıda bulunuyor. Bu üç alanda da yapıcı ve demokratik uzlaşıya dayalı çözüm amacıyla dört parçada Kürtler arası Uzlaşma Komisyonu kurulmalı. Bu adım Ulusal Kongre’nin de yolunu açabilir. 03.03.2017
Özgürlük ve Sosyalizm Partisi
