1960’lı yıllarda Mirabel Kardeşleri vahşice katleden zihniyet Rojava’da 2019 yılında Türk Devleti’nin örgütlediği SMO tarafından Hewrîn Xelef’i katletti! Afrin’de onlarca kadın yine aynı zihniyet yani SMO tarafından kaçırılarak tecavüze maruz bırakıldı, katledildi. IŞİD’in binlerce Ezidi kadını kaçırarak köle pazarlarında satması, tecavüz ve katletmesi de yine aynı zihniyetin sonucudur. Kınıyoruz, lanetliyoruz.

Özgürlük ve direnişin sembolü Minerva, Maria-Teresa, Patria Mirabal kız kardeşler şahsında 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nü kutluyoruz!

Dominik’te, Rafael Trujillo diktatörlüğüne karşı direnişte ilk akla gelen Mirabal kardeşler 25 Kasım 1960’ta diktatörlüğün karanlık güçlerince tecavüz edilip katledilir.

1981’de Kolombiya’nın başkenti Bogota’da kadınlar tarafından düzenlenen kongrede Dominikli Yazar Angela Hernández’in önerisi ile “kadınların dünyanın her yerinde uğradıkları cinsel, politik ve kültürel şiddetin sembolleri” olan üç kız kardeşin anısına 25 Kasım, “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü” olarak kabul edildi.

25 Kasım; cinsel, ulusal, sınıfsal sömürü ve şiddetin kaynağının kapitalist erkek egemen sistemin kendisi olduğunu da ifşa eden ve bununla mücadele edilmesinin sembol günüdür aynı zamanda.

Çünkü; kadınların rengi, dili, inancı, ülkesi, değişiyor olsa bile dünyanın her yerinde kadınlar hala sömürülüyor, baskı ve şiddete maruz kalıyor, öldürülüyorlar. Kadınların; hayatın tüm alanında yok sayılması, ucuz iş gücü olarak görülmesi, kapitalist kriz anlarında işten ilk çıkarılan olması, çalışma hayatında taciz ve tecavüze maruz kalması eril siyasi sistemde neredeyse olağanlaştırılmıştır.

KKP olarak; yoksulluğun kader olarak görülmesini reddettiğimiz gibi, kadına yönelik her türlü şiddetin, sömürünün, taciz ve tecavüzünün tek tek bireylerin kendi açmazlarından, çaresizliklerinden veya geriliklerinden kaynaklandığı iddiasıyla olağanlaştırılmasını da reddediyoruz!

Reşit olmayan çocuğun ya da kadının “tecavüze rıza gösterdiği” yalanıyla toplu tecavüze maruz kalmasını ve bu yönde kanaatle yerel mahkeme kararının yargıtayca onanmasını, kadın katillerine “haksız tahrik” adı altında ceza indirimi uygulamalarını, sömürgeci bir devlet politikası olarak Kürt kentlerinde sistematik şekilde kadın ve çocuklar üzerinden uygulanan cinsel saldırıların hiçbir hukuki kovuşturmaya uğratılmadan üstünün örtülmesini utanç verici buluyor ve şiddetle kınıyoruz!

1960’lı yıllarda Mirabal Kardeşleri vahşice katleden zihniyet Rojava’da 2019 yılında Türk Devleti’nin örgütlediği SMO tarafından Hewrîn Xelef’i katletti! Afrin’de onlarca kadın yine aynı zihniyet yani SMO tarafından kaçırılarak tecavüze maruz bırakıldı, katledildi. IŞİD’in binlerce Ezidi kadını kaçırarak köle pazarlarında satması, tecavüz ve katletmesi de yine aynı zihniyetin sonucudur. Kınıyoruz, lanetliyoruz.

Tüm şiddet biçimlerine hayır demek için, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un etkin bir şekilde uygulanması için; cinsel, ulusal, sınıfsal sömürüye dur demek için kadınları örgütlenmeye, özgür, sömürüsüz yarınlar yaratma adına örgütlü mücadeleye çağırıyoruz!  

25 Kasım 2021

Kürdistan Komünist Partisi – KKP

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir