Saraçhane eylemleri
İmamoğlu ve CHP sokağa çıkanların sadece kendileri için çıktığını düşünürlerse yanılırlar. Halk, halklar, gençler; özgürlüklerin, demokrasinin kısıtlanmasından yoksulluğa, oylarının çalınmasından yaşam alanlarına müdahale edilmesinden dolayı zaten patlama noktasına gelmişti. İmamoğlu’nun gözaltına alınıp tutuklanması halkın sokağa çıkmasına vesile oldu. 

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun önce diplomasının iptal edilmesi, ardından “yolsuzluk, rüşvet” iddiası ve Kent Uzlaşı’sını “terör”le ilintilendirerek başta İmamoğlu olmak üzere ilçe belediye başkanları ve çalışanları gözaltına alınıp tutuklandılar.   

Öncelikle KKP olarak seçilmişlere dönük gözaltı ve tutuklamaları kınıyoruz.   

İktidarın bu operasyonla ne amaçladığı açık. Birincisi, sandıkta yenemediği ve cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’ın muhtemel rakiplerinden olan İmamoğlu’nu saf dışı bırakmak. İkincisi, İBB’ye ve CHP’ye kayyum atamaktı. İktidarın bu iki adımı da sokağın tepkisiyle engellendi. Sokağın güçlü tepkisiyle İmamoğlu “terör”den tutuklanamadı ve kayyum atanamadı. CHP de olağanüstü kurultay kararı almakla kendine kayyum atanmasını engelledi. Bu operasyonların bir nedeni de başta İBB olmak üzere İstanbul belediyelerinin kaynaklarına el koymaktı.  

İBB’ye “yolsuzluk ve rüşvetten” soruşturma başlatan sözde “bağımsız yargı” nedense iktidarın elinde bulunan hiçbir belediyeye soruşturma açmıyor. Oysa onlarca yıldır iktidarın belediyelerinin, sayıştay raporlarında yolsuzluk sabitken, çoğuna soruşturma açılmadı, kimilerine açıldıysa bile bir şekilde üzerleri kapatıldı.  

İktidar, merkezinde İmamoğlu’nun yer aldığı bu operasyon ve soruşturmalarla esasen birçok açıdan kendi ayağına kurşun sıktı. Bir süredir uyguladıkları programla döviz kurunu ve altınının yükselişini dizginlemişlerdi. Enflasyonu rakamlarla da olsa düşüş eğilimine sokmuşlardı. 19 Mart operasyonuyla Mehmet Şimşek başladığı yere tekrar geri dönmüş oldu. Muhtemelen seçimlere kadar tekrar toparlamaları da zor. Bu operasyon nedeniyle ekonomik kriz daha da derinleşecek ve gelecekteki seçimlerde iktidarı daha da zayıflatacak. Diğer taraftan iktidarın bu operasyonu halk tarafından kabul görmedi. Tıpkı İstanbul seçimlerini tekrarlattıklarından dolayı halktan aldıkları tepki benzeri tepkiyi bir kez daha aldılar. Halk bu kez tepkisini sokakta göstererek İBB’ye kayyum atanmasını engelledi.  

Sokak bir kez daha gücünü, caydırıcılığını ve öğreticiliğini göstermiş oldu. İmamoğlu ve CHP sokağa çıkanların sadece kendileri için çıktığını düşünürlerse yanılırlar. Halk, halklar, gençler; özgürlüklerin, demokrasinin kısıtlanmasından yoksulluğa, oylarının çalınmasından yaşam alanlarına müdahale edilmesinden dolayı zaten patlama noktasına gelmişti. İmamoğlu’nun gözaltına alınıp tutuklanması halkın sokağa çıkmasına vesile oldu.   

Başta İstanbul olmak üzere Ankara, İzmir, Eskişehir ve diğer yerlerdeki demokratik kitle eylemlerinde göstericilere dönük sokakta, emniyette ve adliyede işkenceye varan şiddet uygulandı. Halka, gençlere dönük bu şiddeti lanetliyoruz.  

Ayrıca başta İstanbul olmak üzere birçok yerde düzenlenen gösterilerde, özellikle kimi ırkçı partilerin provokasyonu nedeniyle; Kürtlere, Kürtlerin önde gelen ulusal önderleri ve değerlerine dönük hakaretler, saldırılar kabul edilemez, kınıyoruz. Mansur Yavaş’ın Kürdistan bayrağına “paçavra” demesi, ırkçı bir grubun Şeyh Said’in maketini idam etmesi gibi ırkçı saldırganlık çatışma ve savaş ortamını körüklüyor. Irkçılık bir hastalık değil suçtur. Türk halkına buradan sesleniyoruz: Çatışmayı ve savaşı körükleyen, acı ve gözyaşından beslenen bu güruha fırsat vermeyin.  

Sonuç olarak: İktidar, başta Kürtler kendisine biat etmeyen tüm muhalif dinamikleri hedef alıyor. Ele geçirdiği yargı ve kolluk güçleriyle kendi hukuklarını bile ayaklar altına alarak bunu yapıyor. Kürtlerin belediyelerine uygulanan kayyum politikası şimdi batıda CHP’li belediyelere sıçradı. Yıllardır hiç bitmek bilmeyen Kürt siyasetçi, aydın ve gazetecilerine dönük gözaltı ve tutuklamalar şimdi batıdaki toplumsal muhalif dinamikleri de hedef alıyor. Deyim yerindeyse çığırından çıkmış ne yaptığını bilmeyen bir iktidar var karşımızda. Lakin başta öğrenciler olmak üzere halk bize değişimin anahtarının SOKAK’ta olduğunu bir kez daha göstermiş oldu. 

Kürdistan Komünist Partisi – KKP 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir