Gazi Mahallesi’nde devlet eliyle gerçekleştirilen katliamın 26. yıldönümündeyiz!
12 Mart 1995 tarihinde, İstanbul Gazi mahallesinde devletin militarist güçlerince 40’a yakın insanımız katledildi. Yakınlarına başsağlığı diliyor, anıları önünde saygıyla eğiliyoruz!
Gazi Mahallesi katliamında polisin doğrudan insanlara nişan alarak ateş ettiğini tüm dünya görmesine rağmen, devletin en yetkili ağızlarından ise polisin halkı “yatıştırdığı” açıklamaları geliyordu. Devlet katliamın gerçek faillerinin yargılaması yerine suçu olayın mağdurlarının üzerine yükledi.
Devletin gerçekleştirdiği her katliamda olduğu gibi Gazi katliamındaki rolünü inkâr ederek hukuk marifetiyle aklanma çabalarını bir kez daha lanetliyoruz!
12 Mart 1995 tarihinde Gazi Mahallesi’nde Kürt, Alevi, sosyalist, demokrat, yurtsever insanların bulunduğu bir kahvehane ile pastaneye provokasyon amaçlı bir silahlı saldırı oldu, çıkan olaylar sonucu 40 yakın kişi hayatını kaybetmiş, yüzlerce kişi de yaralanmıştı.
Özel tim ve polislerin yanı sıra ağır silahlı sivil giyimli kontrgerilla güçlerinin doğrudan kitlenin bulunduğu noktalara hedef gözetmeksizin ateş açması net bir şekilde görüntülendi. Özlem Tunç isimli öldüğü sanılan yaralı bir kadının iki polis tarafından tekmelenerek saçından ve bacağından sürüklenerek çöp konteynırına bırakıldığı an ise tüm Türkiye tarafından izlenmişti!
Tüm insanları insanlığından utandıran, vicdanları kanatan bu görüntülere rağmen, dönemin İçişleri Bakanı Nahit Menteşe ise “polis ateş etmedi” demeciyle katillerine sahip çıktı.
K. Kürdistan’da gelişen ve güçlenen ulusal özgürlük mücadelesinin yanı sıra ağır ekonomik bunalım ve yüksek enflasyona karşı işçi-emekçilerin yükselen mücadelesi rejimi rahatsız ettiği açıktı. Bu nedenle devletin Gazi katliamıyla ne tertiplemeye çalıştığı bir kez daha teşhir olmuştu.
Bir kez daha Türk devletini, katliamlarla, kirli tarihiyle yüzleşmeye çağırıyoruz.
Halklarımızı da Türk devletinin katliam politikalarına karşı durabilmek için örgütlü mücadeleye çağırıyoruz.
Kürdistan Komünist Partisi – KKP