*İktidar yanlısı TÜRK-İŞ, patronların temsilcisi TİSK ve hükümet üyeleri genel ücret politikası haline getirilen sefalet ve açlık ücreti olan asgari ücret zam oranını belirliyor! Aralarında bir tane işçi yok.
*Asgari ücretin belirlenmesinde biz işçi ve emekçilere söz ve karar hakkı tanımıyorlar.
*Biz işçi ve emekçiler dilenci değiliz. Çalışıyoruz emeğimizin karşılığı olan hakkımızı istiyoruz ve mücadele ederek alacağız.
*İşçi ve emekçilerin kendilerinden başka dostu yok.
Bu nedenle;
Örgütleneceğiz, birleşeceğiz ve üretimden gelen gücümüzü kullanacağız! Başka bir yol yok.
Her yıl olduğu gibi 2024’ün son aylarında emekçilerin gündemi asgari ücret ve ona yapılacak zam oranı. Devleti yöneten iktidar ve muhalefet sadece asgari ücretin ne kadar olacağı konusuna odaklandıkları için sorun bir türlü aşılamıyor. Sorunu anlamak ve çözmek için doğru sorularla işe başlanmalı. Asgari ücret nedir? Asgari ücret birçok ülkede neden gündem olmuyor da bizde ana gündem konusu olmaya devam ediyor? Tüm çalışanlar arasında asgari ücretle çalışanların oranı bizde neden çok yüksek? Asgari ücrete zam neye göre yapılır? Asgari ücret politikası nasıl olmalıdır? Enflasyon neden yüksek? İşçilerin ücretleri neden gerçek enflasyon oranında arttırılmıyor?
Asgari ücret nedir?
Asgari ücret adından da anlaşıldığı gibi işverenin işçisine yasal olarak verebileceği en düşük ücrettir, bu ücretin altındaki bir ücrete işçi çalıştırılamaz. Yasalar böyle dese de fiiliyatta bizde böyle olmaz. Özellikle taşra ve Kürt kentlerinde işçinin hesabına asgari ücret maaşı yatırılır sonra arka kapıdan yani işçinin elinden maaşın bir kısmı geri alınır.
Asgari ücret nasıl belirlenir?
Asgari ücret belirlenirken ücretin beslenme, barınma, giyim, sağlık, ulaşım gibi temel ihtiyaçların karşılanabileceği bir düzeyde olması hedeflenir. Bu açıdan ücret belirlenirken ülkedeki yıllık ve aylık enflasyon oranları dikkate alınır, alınmalıdır. Yani gıda, kira, ekmek, su, elektrik, doğalgaz vb. ürünlere ne kadar zam gelmiş ise işçi ve emekçilerin hak kaybı yaşamaması için aynı oranda maaşlara zam yapılmalıdır. Lakin bizde bu şekilde yapılmıyor. Özellikle de AKP iktidarları boyunca işçi emekçilerin maaşlarına yapılan zamlar enflasyon oranının ve temel tüketim mallarına yapılan zam oranlarının altında kaldığı için işçi ve emekçiler her geçen gün daha da yoksullaşıyorlar.
Asgari ücreti ve zam oranını kim belirliyor?
Asgari ücreti, yasa gereği işçi, işveren ve hükümetten beşer temsilci olmak üzere 15 kişiden oluşan “Asgari Ücret Tespit Komisyonu” belirliyor deseler de işçiler, emekçiler buna inanmasın.
Evet yasa gereği yukarıdaki komisyon toplanıyor toplanmasına ama işin aslı böyle değil. Komisyon, “en çok işçi” üyesi olan sarı sendika yani her daim devletin ve sermayenin yanında olan Türk-İş’ten 5 temsilci + patronların temsilcisi Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’ndan (TİSK) 5 temsilci + 5 temsilci de hükümetten olmak üzere toplam 15 kişiden oluşmakta. Kısacası sarı sendika, işverenler ve hükümet asgari ücretlilerin alacağı zam oranını belirliyor. Gerçek işçi ve emekçilerin tek kelime söz hakkı yok. AKP iktidarı ile işveren ve devlet yanlısı bu komisyonun bile bir belirleyiciliği kalmamıştır. Komisyonun zaten az olan zam önerisi Cumhurbaşkanı olan AKP genel başkanının önüne gider. O da kalkar derki “bakın komisyon bu öneriyi yapıyor, bu zam oranı azdır, oranı ben biraz daha yükseltiyorum” der. Halbuki komisyonun önerdiği oranı da kendisi belirlemiştir. Peki bunu neden yapıyorlar, tabii ki siyasi kazanç elde edebilmek için.
TÜİK marifetiyle maaş zam oranları en dipte tutuluyor!
Asgari ücrete yapılan zam oranı Türkiye İstatistik Enstitüsü’nün (TÜİK) açıkladığı enflasyon oranı ile belirleniyor. Ama TÜİK enflasyon oranını nasıl belirlediğini açıklamıyor. Çünkü açıklarsa gerçekler ortaya çıkacak. Oysa gerçekleri herkes biliyor.
TÜİK verilerine göre, enflasyon Kasım ayında yüzde 2,24 artarken, yıllık bazda yüzde 47,09 oldu. Bağımsız Enflasyon Araştırma Grubu’nun (ENAG) verilerine göre tüketici fiyatları Kasımda bir önceki aya göre yüzde 4,06 arttı, yıllık enflasyon ise yüzde 86,76 oldu. İktidar asgari ücret zammını enflasyon oranında yaptığını iddia edecek ve “milleti enflasyona ezdirmedik” diye propaganda yapacak. Yapılacak bu zam sonucunda iktidar ve TÜİK marifetiyle işçi ve emekçiler daha da yoksullaşacak.
Asgari ücret bizde gündem oluyor da neden başka ülkelerde gündem olmuyor?
AKP’nin iktidar olduğu 23 yıl boyunca asgari ücret temel ücret politikası haline getirildi. Oysa asgari ücretle yapılan işler çoğunlukla iş bulamayanların geçici süre çalıştığı işlerdir. Rakamlarla konuşursak;
SGK verilerine göre 2020 yılında Türkiye’de çalışan kayıtlı işçi sayısı 15 milyon 203 bin 423. Bunların 6 milyon 390 bin 19’u asgari ücretle çalıştı. Bu rakamlar kayıtlı işçilerin yüzde 42’sinin asgari ücretle çalıştığını gösteriyor.
Avrupa Birliği İstatistik Kurumu’nun (Eurostat) açıkladığı son bilgiler 2018 yılına ait. Türkiye bu oranla açık ara zirvede yer alıyor. İkinci sıradaki Slovenya’da asgari ücretli oranı yüzde 15,2. Türkiye’deki oran kendisine en yakın Slovenya’nın 2,5 katı.
Üçüncü sırada ise yüzde 14,1 ile Bulgaristan var. Bu ülkeleri sırasıyla Romanya (yüzde 13,3), Polonya (yüzde 12,1), Fransa (yüzde 11,6) ve Yunanistan (yüzde 8,9) takip ediyor.
Asgari ücretle çalışan oranının en düşük olduğu ülke ise yüzde 0,8 ile İspanya ve yüzde 0,9 ile Belçika.
İşte bu rakamlar çok açık bir şekilde anlatıyor, bizde asgari ücret meselesinin neden ülke gündeminde birinci sırada yer aldığını. Yukarıdaki rakamlar aynı zamanda iktidarın bir başka hedefini daha açığa çıkarıyor: O da tüm çalışanların maaşlarını asgari ücret seviyesine çekmektir.
Asgari ve düşük ücretlere çalışanlar arasında sendikalaşma yok denecek kadar az. Bu nedenle çalışanlar sendikasız ve örgütsüz oldukları için üretimden gelen güçlerini de kullanamıyorlar. İktidarın emekçileri açlığa mahkum etmesini sadece ve sadece örgütlenme ile aşabiliriz.
***
Asgari ücret için Türk-İş ve iktidar kanadından önerilen rakamlar açlık ve sefalet ücretidir. Asgari ücret en az dört kişilik bir ailenin yaşamsal ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde olmalıdır.
Kürdistan Komünist Partisi olarak,
*Asgari ücretin vergi dışı bırakılması,
*Asgari değil yaşanılabilir bir ücret olması,
*Asgari ücret zammı gerçek enflasyon verileri dikkate alınarak 3 ayda bir yapılmalıdır.
*Özellikle Kürdistan’da bölgesel ücret ayrımcılığına son verilmesi,
*İş güvenliği ve sağlığının yasalar ile korunması,
*İşyerlerindeki çalışma ve yaşam koşullarının düzeltilmesi,
*İşçilerin sendikalaşması önündeki engellerin kaldırılması… için işçileri mücadeleye çağırıyoruz. Açlık ve sefalet kaderimiz değildir. Asgari ücretle dayatılan açlık ve sefaleti kabul etmeyeceğiz!
sayi-5