Ulusal demokratik güçler ortak sesle işgale karşı çıkmalıdırlar!

Yapılan açıklamalar “Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) Cerablus’u IŞİD’ten almak için saldırıya geçti” şeklinde ancak gerçek, Türk Ordusu’nun ÖSO görüntüsü altına Rojava’yi işgal hareketidir. Günlerden beri ÖSO’ya ait askeri güçlerin Türk Özel Kuvvetleri denetiminde Cerablus karşısında Karkamış civarındaki Türk sınırlarında saldırıya hazırlık yaptıkları söyleniyordu.

Şurası açık ki, Türk savaş makinesi, “IŞİD’i vuruyorum” adı altında esas halkımızın kazanımlarını hedef almaktadır. Suriye savaşı başladığı günden beri Türk devleti “kırmızı çizgilerini”, Kürt halkının siyasi ve coğrafik statü kazanmaması üzerine belirlenmişti. İşgal ile hedeflenen Kobanê ile Efrin’in yani Rojava Kürdistan’ının birliğini engellemektir. Tam da YPG etkinliğindeki SDG Mımbiç’i alıp Bab’ı hedeflemişken dolaysıya Kobanê ile Efrin’nin birliğine yaklaşılmışken, Türk Ordusunun işgal hedefi, Kürdistan’ın coğrafik birliğini engellemek ve halkımızın kazanımlarını ortadan kaldırmaktır.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu bu amaçlarını, “Demokratik Güçlerin içindeki YPG güçleri bir an evvel Fırat’ın Doğusuna geçmelidir aksi taktirde Türkiye olarak gereğini yaparız” diyerek tehdit yüklü açıkladı.

Bölgeye dönük emperyal hayallerini, “bugünkü Irak, Suriye, Kafkasya geçmişte bizim egemenliğimizdeydi” diyerek sürdüren Türk yetkililerin, Cerablus’a askeri müdahaleyi tam da Mercidabık savaşının yıl dönümü olan 24 Ağustos tarihine denk getirmeleri de tesadüf olmayıp bölgeye dönük kalıcı hesaplar içermektedir.

Türk hükümetinin, Rusya ve İsrail ile yeniden anlaştığı, Suriye ile anlaşma trafiğinin yoğun devam ettiği, Antep’te Kürt düğününe yapılan “IŞİD katliamının” sınır ötesi operasyona gerekçe yapıldığı süreçte Türk Ordusu, Cerablus’a askeri müdahale başlattı. ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’in Ankara’ya indiği gün, Türk savaş uçakları ve ABD öncülüğündeki IŞİD karşıtı koalisyon uçaklarının da desteklediği kara operasyonu başlatıldı. Dolayısıyla bu işgal hareketinde, Türk devletinin yanı sıra işgale destek olan ABD liderliğindeki Batı koalisyonu da sorumludur, sessiz kalan Rusya ve şeklen kınayan Suriye devleti de!

ÖSP olarak, Kürdistan ulusal demokratik güçlerini, Türk devletinin Batı Kürdistan’da gerçekleştirdiği işgal ve halkımızın kazanımlarını geriletme hareketine karşı, ortak tutumla tavır almaya; Türkiye ve Dünya ilerici devrimci güçlerini de işgal hareketine karşı durmaya çağıyoruz. 24.08.2016

Özgürlük ve Sosyalizm Partisi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir