16-17 Nisan 2016’da Amed’te toplanan ÖSP PM, son siyasal gelişmeler üzerine aşağıdaki sonuçları kamuoyuyla paylaşır.
I – ÖSP Parti Meclisi; hükümet ve devlet yetkililerinin ileri sürdürdükleri “vatandaşlıktan çıkarma, dokunulmazlıklarının kaldırılması, yargılanma” vb. tehditlerin tamamı esas olarak Kürt siyaseti odaklı olduğunun altını çizer ve bu tehdit politikasını kınar!
ÖSP Parti Meclisi; dokunulmazlık zırhı altında genel olarak rüşvet, yolsuzluk, dolandırıcılıkla yüklü dosyaları bulunan vekillere yargı yolunun açılmasını savunur fakat vekilin kürsü dokunulmazlığını kısıtlayacak her adıma hayır der!
Meclise taşınıp kaldırılmak istenen dokunulmazlıklarda, söylemin genel olduğu icraatın ise Kürt vekillere dönük özel olacağının altını çizer ve Kürt vekillere özel odaklı bu yönelimi kınar ve halklarımızı karşı durmaya çağırır!
II- ÖSP PM; son altı aydan beri kentlerimizin yakılıp yıkılmasına yol açan ve yüz binlerce insanımızın evinden-kentinden göç ettirilip perişan duruma düşüren savaş siyasetini lanetler. AKP Hükümetini bir an evvel savaş siyasetini geride bırakarak, özel birliklerle sürdürülen tüm operasyonları durdurarak siyasal çözüme dönmeye çağırır. PKK’nin “kentlerde HPG’yi geri çekiyoruz” adımını ise sivil siyasetin önünün açılması ve dolayısıyla siyasal çözüme dönülmesinde önemli bir adım olarak görür ve önemser.
III – ÖSP PM; ağırlıkla Arap halkının ve kısmen de Rojavalı halkımızın oluşturduğu savaş göçmeni kitlenin Türkiye ve Kürdistan’da barınmasını genel yaklaşım olarak savunur. Bu genel yaklaşımı pratiğe uyarlayan AKP hükümetinin;
Bir; Antep, Urfa, Mardin başta olmak üzere Kuzey Kürdistan’ın nüfus yapısını halkımız aleyhine değiştirmeye dönük somutta belirtilen sınır hattında BAAS rejimi benzeri “Arap Kemeri” oluşturma politikasının aracı olarak kullanılmasını;
İki; yine göçmen kitlenin yerleştirilmesinde yapılacak konteynır kentlerin özel olarak Alevi halkımızın yaşam alanlarının seçilmesi gibi özel yönelimleri reddeder ve halklarımızı karşı durmaya çağırır!
IV – ÖSP PM; Karaman’daki Ensar Vakfında çocuklara dönük yaşanan “cinsel taciz ve istismar”a ilişkin hükümetin özellikle de sorumlu kadın bakanın aldığı tutumun kamu vicdanını daha da yaraladığının altını çizer, kınar.
V – ÖSP PM; Gerek PDK ile YNK arasında başlayan yakınlaşma ve ortaklaşmaya Bağdat’a gidecek Kürt heyetine Goran temsilcisini de katılmasını; gerek HDP ve DBP heyetinin PDK Güney’in Ankara Bürosunu ziyareti gibi gelişmeleri olumlu adımlar görür, bu adımların hem parçalardaki ulusal demokratik ittifakın geliştirilmesine hem de Ulusal Kongre’nin yaratılmasına katkıda bulunması için çaba harcar!
VI – ÖSP PM; Güney Kürdistan’ın bağımsızlık yolundaki hamlesini ve Rojava Kürdistan’ın federasyon adımlarını, halkımızın ulusal özgürlük ve bağımsızlık mücadelesinde önemli bir hamle olarak görür destekler.
Federal sistemin adının, “Rojava-Kuzey Suriye Demokratik Federal Sistemi” olarak belirlenirken Batı Kürdistan denilmemesini; “Cizîr, Kobanê ve Efrîn kantonları Demokratik Özerklik Yönetimleri Genel Koordinasyonu” adlandırmasında da Kürdistan kantonları vb denilmemesini; ayrıca Kürdistan bayrağı ile ulusal marşın yokluğunu, Kürt/Kürdistani kimlik açısından önemli eksiklikler olarak görür aşılmasını diler!
VII – ÖSP PM; Küresel düzeyde emperyalist kapitalist sistemin emek ve halklar düşmanı neoliberal politikalarının “sürdürülebilir olmadığını”n artık bizzat kapitalizmin ağa babaları tarafından dile getirildiği günümüzde; küresel emek hareketi ile uluslararası komünist hareketini kapitalist sömürü düzenine karşı daha dinamik mücadeleye çağırır. Kürdistan’da en temel yaşamsal sosyal haklardan bile arındırılmış vahşi sömürü düzenine karşı işçi sınıfımızı, emekten yana olan tüm devrimci sosyalist güçleri mücadeleye etmeye ve Kuzey Kürdistan’ın tek sosyalist seçeneği olan ÖSP saflarında örgütlü mücadeleye ÇAĞIRIR!
Özgürlük ve Sosyalizm Partisi
Meclisi
