ÖSP Gençliği; rejim ve kurumlarının “ideoloji ve siyasetten uzak durun” çağrı ve dayatmalarına karşı gençlik-siyaset bağını güçlendirmeye çağırır.

LİSELİ ARKADAŞ!

Eğitim emekçileri!

Çocukların geleceğini düşünen anneler, babalar!

 

  • Merkezi sınavla yerleşmeyen 574 bin liseli okullar açılırken hem kendileri hem de aileleri çaresiz kaldı.
  • Milyonlarca Kürdistanlı öğrenci yabancı dilde eğitim- öğretime mecbur bırakıldı ve bırakılmaya devam ediliyor.
  • Çağdışı eğitim- öğretim müfredatı ile öğrencilerin zihinlerinin bulandırılmasına devam ediliyor.
  • Öğrenci merkezli değil, öğretici merkezli eğitimle, katılımcı bireyler yerine, pasif-sorgulamayan bireyler yetiştirmeye devam ediliyor.
  • Sermayenin ihtiyaçlarına cevap verecek “eleman yetiştirme” devam ediyor.
  • Kürt, Çerkez, Laz’ın anadilde eğitimine bile “hayır” deyip seçmeli ders saçmalığında ısrar eden AKP hükümeti, yasalarda gerçekleştirdiği kimi değişikliklerle kendisi için önemli olan İmam Hatip Liseleri’nin önünü açtı.
  • AKP hükümeti tüm liseleri, seçmeli (zorunlu) din vb. derslerle, İmam Hatip Lisesi formatına sokmaya çalışmakta.
  • Gençliğe “kindar-dindar” gömleği giydirilmeye çalışılmakta.
  • Düne kadar gençlik, Kemalist tek tipleştirici, şoven uygulamalardan muzdaripken, üstüne bir de hükümet-cemaat ikilisinin ideolojik kuşatması ile karşı karşıya kaldı.

       •    Gençlerin nasıl yaşaması gerektiğine dair dayatmalar ve özel yaşama müdahale devam ediyor/edecek!                          

                   

 Liseli arkadaş!

       – Kürdistan öğrenci gençliğini maddi, özellikle manevi yıkıma uğratan özgün bir kuşatma ve baskı devam ediyor ki, yabancı dilde eğitimin zihinsel tahribatını en yoğun biçimde çocuklar ve gençlik yaşıyor. Milyonlarca çocuk, öğrenci ve genç; yıllardan beri kendi anadilinden eğitim-öğretimden yoksun oluşundan dolayı bugün anadilini konuşamamaktadır! Bu utanç; rejim ve AKP hükümetine aittir!

       –  Başbakan: “asimilasyon- entegrasyon yok” derken gerçeği söylemiyor. Çünkü Türk olmayan halklara dönük anaokullarından başlayan asimilasyon ağırlaştırılarak sürdürülüyor!   

       – Hükümet, sermayenin nitelikli emek gücü ihtiyacını gidermek için özel stratejiler geliştiriyor, ama Kürt, Çerkez, Laz ve Arap’ın anadilde eğitimine “hayır” diyor!

 

          Eğitim özelleştiriliyor ve sermayenin ihtiyaçlarına göre şekillendiriliyor!

 

        Öğrencilerden alınan katkı payı, kayıt, spor, temizlik vb. adı altında toplanan paralar eğitimin temel bir hak olmaktan çıkarılıp, parayla alınıp satılan bir meta haline zaten getirilirken, devamla okul binaları da özelleştiriliyor.

          Hükümet 4+4+4 yasası olarak bilinen düzenlemeyle devlet okullarında ilköğretimin parasız olduğuna dair ibareyi ortadan kaldırarak, meslek lisesi öğrencilerinin stajyerlik adı altında emeğinin sınırsız sömürüsünün de yolunu açtı.

           Hükümet, yasal değişikliklerle liselerde “zorunlu” eğitimi fiilen ortadan kaldırdığından, öğrencilerin ortaokuldan sonra 4 yıl okula gitmeden açık liselerde okumalarını özendirmekte. Bu ise, ortaokuldan sonra 13-14 yaşındaki çocukların sermayenin emrine ucuz iş gücü olarak verilmesi demektir.

            Kürdistan’da hem öğrenci hem de eğitim ihtiyaçlarını gidermek için işçi olan birçok gencimiz okullarına sorunlu bir şekilde başlamaktadır.

       Sermaye ve AKP hükümeti, yaptığı yasal düzenlemelerle stajyer olma yaşı ve ücretini düşürmüş, 10 kişiye bir stajyer sınırını da kaldırarak her işletmeye dilediği kadar stajyer çalıştırma imkânı sağlamıştır. Böylece meslek liselerindeki bu stajyer uygulamasıyla işletmelerin ucuz işçi deposu haline gelmesinin önü açılmıştır.

       Dershanelerin özel okullara dönüştürülme projesiyle, paralı eğitim hegemonyası altındaki liselerde niteliksiz eğitim giderek daha da yaygınlaşacaktır.

       Mülksüzlerin çocuklarının geride başladığı yarışta fark her geçen gün açılmakta, dün üniversite kapıları, bugün ise giderek lise kapıları da mülksüzlerin çocuklarına kapanmakta!

      Eğitim-öğretim yılının başında açıklanan verilere göre, 1 milyon 259 bin 546 öğrenciden 688 bini Fen, Anadolu, Anadolu Öğretmen ve Sosyal Bilimler lisesine gidebilecekken, açıkta kalan 574 bin öğrenciye ise pek fazla seçenek bırakılmadı. Bırakılan seçenekler ise İmam Hatip, meslek lisesi ya da açık lise. Bu liselere giderek üniversite kazanmak zor, çok programlı liselerin azlığı ve özel okulların fahiş fiyatları düşünüldüğünde, mülksüzlerin çocuklarına tek seçenek kalıyor. Ya İHL ya da sermayeye çocuk yaşta ucuz iş gücü olmak!

  

Liseli arkadaş!    

Öğrenciler, öğretmenler, halkımız!

        Anadilde eğitim hakkından yoksun olmak, ortaöğretimde uygulanan çok yönlü baskı mekanizmaları ve ek olarak eğitimin hızla piyasalaştırılması, liseli gençliğin önüne mücadeleden başka bir seçenek bırakmıyor.  Ve sizler bu siyasal, kültürel, ekonomik kuşatmayı tek başına hem de sadece okula özgün sorunlardan kalkış yaparak çözüm bulamazsınız.

     Tahrir – Gezi – Sao Paolu isyan ve direnişleri ortaöğretim gençliğini de siyasetle bağını kurması ve liselilerin Gezi’ye gelip hem direnişe katılma hem de çimler üzerinde derslerini yapmaları bunun iyi bir örneği.

  ÖSP Gençliği; rejim ve kurumlarının “ideoloji ve siyasetten uzak durun” çağrı ve dayatmalarına karşı gençlik-siyaset bağını güçlendirmeye çağırır. Yarınımız ellerimizde şekillensin der!

 

 ÖSP Gençliği;

  • Eğitim sisteminin ilkokullardan başlayarak beyinlerimize şırınga ettiği; tekçi, ırkçı-şoven, militarist ve gerici içerikten arındırılması, tüm dillere, inançlara ve kültürlere eşit mesafede yaklaşacak bir eğitim politikası için,
  • Başta Kürt halkı olmak üzere tüm baskı altındaki halkların anadilde eğitim-öğretimi için,
  • İlkokuldan üniversiteye kadar herkes için eşit, ücretsiz, bilimsel ve demokratik eğitim için,
  • Lise giriş sınavları, üniversite sınavı vb. tüm sınavların kaldırılması, özel okul ve dershanelerin kapatılması, YÖK ve benzeri kurumların lağvedilmesi için,
  • Eğitim-öğretimin işverenler için ekonominin bir yan unsuru olmaktan çıkarmak için,
  • Stajyer öğrencilere asgari ücretin verilmesi dâhil çalışma koşullarının düzeltilmesi için… MÜCADELEYE ÇAĞIRIR!

 

Liseli arkadaş!

Polis saldırganlığı karşısında taş atmanın bile “terörist eylem” ilan edildiği günümüzde kendi okullarında ve mahallerinde demokratik savunma mekanizmalarını oluşturmaktan başka kendinizi savunamazsınız!

ÖSP Gençliği; anadilde, demokratik bir eğitim için, halkının ve ülkesinin özgürlüğü için liseli gençliği örgütlü mücadeleye çağırır! Ekim 2013

 

                                                                                                              ÖSP Gençliği

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir