AKP, iktidar süresi boyunca kendisine biat etmeyen tüm muhalif sesleri susturmaya çalışıyor. Başta Sur, Cizre, Yüksekova’da olmak üzere halkımızın evini başına yıkan, kan ve gözyaşından başka bir şey getirmeyen, işçilere, emekçilere kaşıkla verip kepçeyle geri alarak yoksullukla terbiye eden politikalar üretirken, bu politikalara karşı mücadele eden tüm kesimleri de susturmaya, sindirmeye çalıştı, çalışıyor.
AKP hükümeti “savcı da, hâkim de, avukat da benim” tavrıyla davranıyor. 10 Ekim’de Ankara’da barış taleplerini haykırmak üzere toplanan emekçileri hedef alan katliam sonrasında 3 günlük yas ilân eden aynı hükümet katliamda yaşamını yitirenlerin acılarını paylaşmak ve katliamı protesto etmek için gerçekleştirdikleri dayanışma eylemlerine katılan KESK üyelerine ise soruşturma açıyor! Tam bir ikiyüzlülük!
10 Ekim Katliamı nedeniyle KESK-DİSK-TMMOB-TTB’nin 12-13 Ekim tarihlerinde gerçekleştirdiği greve katıldıkları ve grev esnasında yapılan basın açıklamaları gerekçe gösterilerek birçok kentte KESK’in yüzlerce üyesine soruşturmalar açılarak kimi sendika yöneticileri gözaltına alınıyor, kimilerine de çeşitli cezalar veriliyor. Ayrıca Kamu çalışanlarının başta iş güvencesi ve kıdem tazminatı olmak üzere hakları ellerinden alınarak iktidarın yaratmaya çalıştığı korku imparatorluğuna bu şekilde dâhil edilmek isteniyor.
İktidarın otoriter ve baskıcı politikalarına, anti demokratik uygulamalarına karşı duran ve tüm bunlara karşı sokakta sesini yükselten tüm kesimlere özelde de KESK üyelerine yönelik sürdürdüğü bu sindirme, susturma ve gözdağı girişimlerine karşı sokaklarda, meydanlarda sesimizi yükseltelim!
Unutulmasın ki hiçbir iktidar; halkına yönelik uyguladığı baskı, zorbalık ve tehditle ayakta duramaz. 31.03.2016
Özgürlük ve Sosyalizm Partisi
