2500 yıllık Pers hanedan geleneğini arkalamakla övünen İran yine idam vahşetiyle dünya basınının ve insan hakları kuruluşlarının gündemindeyken; Kürdistan Meclisi Beş Resmi Dil uygulamasıyla dünya basının gündemine girdi.

İran’da idam vahşeti yaşanırken,

Kürdistan’da beş resmi dil uygulaması!

 

İran rejiminin idam siyasetini kınıyoruz!

2500 yıllık Pers hanedan geleneğini arkalamakla övünen İran yine idam vahşetiyle dünya basınının ve insan hakları kuruluşlarının gündemindeyken; Osmanlı geçmişine dayanan Türk devleti, bugünlerde temel hak ve özgürlükleri kısıtlayan yeni yasalarla ve gazeteci tutuklamalarıyla gündemi işgal ederken; Kürdistan Meclisi Beş Resmi Dil uygulamasıyla dünya basının gündemine girdi. “Aşiret liderleri” diye aşağıladıkları Güneyli Kürtler ve siyasi liderleri; olması gerekeni yani demokratik tutumla halklara doğal haklarını teslim ettiler! Bu adımla da sömürgeci rejimlere demokrasi ve özgürlükler dersi verdiler. Kürt halkı adına olumlu bir adım.

İran’da ise bugünlerde yine idam dalgaları dehşeti yaşanıyor. Öyle ki antik Roma’da egemenlerin eğlenmek veya insanları eğlendirmek için, sirk ya da arenada gladyatörleri birbirleriyle veya yırtıcı hayvanlarla dövüştürme misali, İran İslam rejimi de idamları öfkeli kalabalıkların kuşatması altında gerçekleştirerek ilkel, vahşi yüzünü sergilemeye devam ediyor.

İlginçtir, Kürdistan ve Belücistan bölgelerinde idamlar Ruhani’nin Cumhurbaşkanı olmasıyla birlikte artmaya başladı. Ruhani seçimlerde, “ılımlı politikalar” izleyeceğini propaganda ederek, “ etnik azınlıklara yönelik bakışlarını değiştireceğini” söyleyerek Kürtler başta olmak üzere ezilen halklardan destek de almıştı. Fakat seçim sonrasında idamlar azalacağına tersine arttığı görülüyor.

Birleşmiş Milletler, İran’da “Ruhani’nin 3 Ağustos’ta iktidara gelmesinden sonra ülkede en az 82 kişi idam edildiğini” belirtirken; İnsan hakları örgütü ise İran’da “Ruhani’nin göreve gelmesinden bu yana ülkede en az 200 kişinin idam edildi”ğini söylüyor! İdam edilenler ağırlıkla Kürt olduğu gibi cezaevlerinde idamı bekleyenler ağırlıkla yine Kürt ve Belüci siyasi kadrolar oluşturuyor.

Veriler ürkütücü. İran rejimi adam tutuklar gibi idam ediyor! Rejimin gerekçesi de tanıdık gerekçe; “devlete karşı savaşmak, ulusal güvenliğe karşı çıkmak, terörist örgüt üyesi olmak” gibi.

Veriler de gösteriyor ki seçim sonrasında Kürtler, Belüciler gibi ezilen halklara dönük rejiminin siyasetinde yumuşama bir yana tersine baskı ve idamlar artmış bulunuyor. Çünkü;

Birincisi; İran teokratik rejiminin Irak ve Suriye’de yaşananlar üzerinden algıladığı tehdittir. İran rejimi, “bugün Irak, Suriye’de yaşananlar yarın bana dönecek” korkusunu derinden hissederek davranıyor.

İkincisi; İran rejimi Doğu despotizminin tipik temsilcisidir. Rejimin tarihsel Doğu despotizm dokusu, İslam yönetiminin teokratik yapısıyla birleşince, 35 yıldır devam eden ve halklara, kadınlara, gençliğe kan kusturan rejim ortaya çıktı.

Üçüncüsü; tüm klasik diktatörlükler gibi İran rejimi de, estirdiği terörle, gerçekleştirdiği idam dalgalarıyla halkları korkutarak sindirmeyi hedefliyor.

Tıpkı son yıllarda Türk devletinin yaptığı gibi; İran rejimi de, bir yandan devletin radyo ve televizyon kanalı eliyle Kürtçe yayın yapıyor ama aynı süreçte baskı ve idamların yanı sıra entegrasyon ve asimilasyon politikasını da tam gaz sürdürüyor.

İran rejiminin idamları durdurması ancak hem uluslararası hem daha da önemlisi içerde güçlü karşı tepki ve mücadeleyle mümkün olabilir.

Uluslararası kamuoyunu, idamları durdurması ve adil demokratik yargılamanın yapılması için daha fazla İran’a baskı yapmaya çağırıyoruz!

İdamlara hayır!

16-12-2014

 Sinan Çiftyürek

Özgürlük ve Sosyalizm Partisi

 Genel Başkanı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir