Dersim soykırımında yaşamını yitirenlerin anıları önünde saygıyla eğiliyoruz!
Dersim soykırımını unutmadık, unutmayacağız!
4 Mayıs 1937, Türk Bakanlar Kurulu toplantısında Dersim’i soykırıma uğratma kararının alındığı tarihtir. Bu günü unutma, unutturma!
Dersim kendisine silah zoruyla dayatılan merkezileştirme- Türkleştirme-İslamlaştırmapolitikalarına karşı özgün yapısını korumak istedi. Bunun için yapılan ırkçı saldırı ve katliamlara direndi! Dersim direniş ruhunu selamlıyoruz!
Türk devleti kuruluşunun il yıllarında, 1926 yılında Dersim’i “ortadan kaldırılacak çıban” olarak belirlemişti. Bunu için 1935 yılında başına Korgeneral Abdullah Alpdoğan’ın atandığı Umumi müfettişlik kurulur. Ardından Dersim’e askeri operasyon için hazırlıklar yapılır. Nihayet 4 Mayıs 1937 tarihli bakanlar Kurulu “sadece taarruz hareketiyle ilerlemekle iktifa ettikçe isyan ocakları daimi olarak yerinde bırakılmış olur” denilerek, Dersim halkımıza taarruz yanı saldırıyla bile yetinmeyip daha köklü tedbir olarak soykırıma yönelme kararı alınır.
1937’de başlayıp 1938 yılına kadar sürdürülen askeri harekat boyunca sadece eli silah tutanlar değil yaşlı genç demeden halk katledilerek kalanlar ise toprağından sürülerek Dersim insansızlaştırıldı. Yıllar sonra dönemin emniyet müdürü İ. S. Çağlayan bile “ordu zehirli gaz kullandı. Mağaraların kapısının içinden. Bunları fare gibi zehirledi. Yediden yetmişe o Dersim Kürtlerini kestiler” diyecekti!
Dersim öldürülerek ya da sürülerek insansızlaştırıldı. Bugün Kürdistan ve Türkiye’de en çok nüfusa sahip Dersimliler kendi toprakları Dersim’de ise ancak 80 bin civarında insan kalabilmiştir.
Devlet, Dersim soykırımını kabul ederek halkımızdan özür dilemeli. Maddi ve manevi tazminat talepleri yerine getirilmeli!
Seyit Rıza ve dava arkadaşlarının mezarları ailelerine teslim edilmeli!
Dersim adı resmen iade edilmeli!
04.05.2016
Özgürlük ve Sosyalizm Partisi
